Wednesday, October 18, 2017

Godot'yu Beklerken - Samuel Beckett | Kitap Yorumu

samuel beckett

Orijinal Adı: En Attendant Godot
Seri: Yok
Yayınevi: Kabalcı Yayınevi
Sayfa Sayısı: 124
Baskı Yılı: 2014
Goodreads Puanı: 3.81  (115,841 Oy)

Arka Kapak Yazısı


  Godot'yu Beklerken 1948 yılında Fransızca olarak yazıldı ve 1953'te Paris'de sahneye kondu. Zamanla ülke çapında bir ün kazandı. 1954 yılında Beckett tarafından bazı değişikliklerle İngilizceye çevrildi ve başka ülkelerde de sahnelenmeye başladı. Avangard olarak nitelenmesine karşın hızla klasikleşti.

Oyunun varoluş sancıları çeken kahramanları, yolları kesiştiğinde birbirleriyle iletişim kurmaya çalışırlar. Her gün yinelenen bu ritüelde bellek işlevinin yerine getiremeyince de gerçekliğin kesinliğinden uzaklaşmaya başlarlar.

Kimilerine göre tüm zamanların en iyisi olan bu oyun, 21. yüzyılda da kafamızda soru işaretleri bırakmaya devam ediyor.


Yorum

"İnsan biliyorsa eğer."
"Sabretmekten yılmaz."
"Ne beklemek gerektiğini biliyorsa."
"Endişeye mahal yoktur."
"Sadece bekler."

  Hepimiz bekliyoruz, kimimiz sonları kimimiz başlangıçları.. Hayatımızdaki bu bekleyişlere farklı bir açıdan yaklaşan ve tamamlayıcı karakterleri ile bize sunan bir oyun bu.. Herkes okuyup kendi deneyimlemeli, anlatılacak bir oyun değil, tamamen kişiye göre algılanacak bir oyun.

Hepimiz deli doğarız. Bazılarımız öyle kalır.

  Kitabı okurken sıkılmasam da karakterlerin bekleyişinin ağırlığı ruh halime etki etti, bu da düşünmeye sevk etti. Kitap bittikten sonra bile o ağırlık üzerimde idi. Size hayatınızı, beklediklerinize göre sorgulatabilecek bir oyun..

"Hiç terk ettim mi seni?"
"Gitmeme izin verdin."
  Sanırım sorulması gereken soru şu; "Sizin Godot'nuz kim ya da ne?"

Puanım


20 comments:

  1. Ahhh Beckett canım Beckett! Ne çok severim bu oyunu <3

    ReplyDelete
    Replies
    1. Bu kadar sevdiğini hiç bilmiyordum. :D Ben daha yeni tanışabildim ya. ^^

      Delete
  2. Her kitabın bir zamanı var bence, sende bu kitabı bekle. Zamanı gelince okursun. ^-^

    ReplyDelete
  3. Çok ünlü bir oyun olmasına rağmen bir türlü okuma fırsatım olmadı. Okunması gerekli bir kitap belli ki. Gerçekten de hepimiz bir şeyler bekliyoruz. Teşekkürler tanıttığın için Esma'cığım. Sevgiler:)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Evet oluyor öyle, çok ünlü çok merak ediyorsun ama denk gelmiyorsun. :) Belki sende kitabın zamanını bekliyorsun. 😊
      Sevgiler. :)

      Delete
  4. herkesin bir godot'su var ama de miiii :)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Ahh Deep ahh kesinnlikle <3. Herkesin beklediği bir Godot'u var <3

      Delete
    2. seninki gelmedi mi dahaaaa yaaaa :)

      Delete
    3. Cık gelmedi :). Ya seninki? Geldi gitti mi yoksa :).

      Delete
    4. :) geldi de ben yoktum o anda kikiki :)

      Delete
  5. Gelecek kitap siparişimde almak istiyorum ben de :))

    ReplyDelete
  6. Tiyatro oyununu izlemiştim. Bana beklemenin boşa olduğu mesajını vermişti diye hatırlıyorum.

    ReplyDelete
    Replies
    1. Beklemek bazen de elimizde değildir işte. :)
      Umarım bende izleyebilirim, sevgiler. ❤

      Delete
  7. Seneler önce İzmir Devlet Tiyatrosunda izlemiştim, çok iyi hatırlıyorum... Uzun süre Godot'u beklemiştim çünkü :)
    Keyifli bir oyundu ama...

    ReplyDelete
    Replies
    1. Bende izlemek istiyorum, umarım izleyebilirim.
      Beğenmenize sevindim. 😄

      Delete
  8. Adını çok duyduğum merak ettiğim bir oyun, biraz ağır sanırım ki puanın da çok yüksek değil :) paylaştığın için teşekkürler, sevgiler :)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Ağır olarak dili ağır değil, sadece barındırdığı duygu ağır, her bekleyiş de ağır değil midir zaten?

      Delete
  9. Üniversitedeyken bir hocamız okutmuştu. Çok detay hatırlamıyorum ama kitabı anladığımı da sanmıyorum. Sonunda "Eee, ne oldu şimdi?" demiştim. En iyisi bir kez daha okuyayım ya da denk gelirsem oyununu izleyeyim. Belki bu sefer başka düşünürüm.

    ReplyDelete
    Replies
    1. Aslında oyunda olan bir şey yok, işte olay da bu, hiçbir şeyin olmaması. Sonsuz bir bekleyiş, ve aynı döngünün yaşam boyu süregelmesi.
      Eğer bir şekilde okursan düşüncelerini bilmek isterim. :))

      Delete

Note: Only a member of this blog may post a comment.