Merhaba sevgili kitap severler! Locke Lamora efsanesi tüm
heyecanı, entrikası, gizemi ve yalanlarıyla devam ediyor. Daha önceden de Scott
Lynch’e ve onun yazarlığına duyduğum hayranlıktan size bahsetmiştim. Bu kitapta
da Lynch beni yine mest etti. Kitabı okurken yazarın kültürel zenginliğini ve
zeka parıltılarını kelime seçimlerinde, olay kurgusunda, karakterlerin
işlenişinde görmek gerçekten çok hoşuma gidiyor.
Ana karakterlerden bahsederek konuya giriş yapacak olursak;
Locke kafası çok iyi çalışan, son derece hızlı ve atik, azimli, gözü kara,
bizim “o ne tilkidir oooo” diyeceğimiz türde kurnaz bir karakterdir. Aynı
zamanda çok az da görsek duygusal bir yönü, kırılgan bir tarafı vardır. Jean
ise iri ve kuvvetli, cesur, koruyup kollayan, saf ve iyilik dolu, güçlü bir
karaktere sahip ve Locke’un en iyi arkadaşıdır. Karakterler gerek fiziksel
olarak gerek zihinsel olarak gerek karakteristik özellikler bakımından mükemmel
değiller. Hepsinin birçok kusuru, yanılgısı, zaafı, zayıflıkları oluyor. Gerçek
hayatla, gerçeklikle olan bu bağlantısı beni cezbeden ve kitabı çok daha fazla
okunabilir kılan bir diğer nokta. Mesela Locke birinci kitapta yaşadıklarını
hemen atlatıp hayatına güllük gülistanlık devam edemiyor. Depresyona girebilen,
zayıflık gösterebilen bir karakter ve bu onun içimizden biri olmasını sağlıyor.
Sadece kitap karakteri olmaktan çıkıp insan oluyor. Her anlamda.
İlk kitaba kıyasla bu kitapta Jean-Locke dostluğunun daha
ilerlediğine tanık olduk. İlk kitapta gerek Jean’in yeni gelmesi, gerek Böcek
ve ikizler gibi kalabalık bir arkadaş grubunun olması nedeniyle aralarındaki
ilişkiyi yoğun olarak hissedememiştik. Bu kitapta ise her anlamda birbirlerini
tamamlayan, birindeki eksiği diğerinin kapattığı bir elmanın iki yarısı gibi
olmuşlardı. Locke’un zekası ve dilini iyi kullanması, Jean’in dövüş yeteneğini
iyi kullanması birleşerek onları durdurulamaz kılıyordu. Kitapta, serinin ilk
kitabında da gizemini koruyan Sabetha karakterinden çok az bahsedilmesi hem biz
okuyucuları meraktan çatlatıyor hem de diğer kitapları da okumaya teşvik
ediyor.
Locke Lamora’nın Yalanları’nda olduğu gibi Kızıl Gökler
Altında Kızıl Denizler’de de dövüş ve çarpışma bölümleri oldukça fazlaydı. İlk
kitaba kıyasla burada çok daha yoğundu hatta savaş raddesine varacak kadar büyük
çaplıydı. Bu açıdan kıyaslarsak ilk kitaba göre daha aksiyonluydu. Öyle ki
heyecandan o yerleri diken üstünde okudum desem çok da abartmış olmam.
Kitapta ara ara yer verilen göz bağı hileleri, büyücülük,
simyasal mucizeler gibi paranormal ögeler tam dozunda ve seriye ayrı bir büyü
katıyor kanaatindeyim. Ne çok uçuk duruyor ne de diğer tarafta seyreden
gerçekliğe gölge düşürüyor.
Önceki bölümde olayın anlatılıp sonraki bölümde o entrikanın
nasıl çevrildiği, planın yapılış aşamaları anlatıldığı zaman gerçekten son
derece hoş ve merak uyandırıcı bir tarzı oluyor. Tam tersi olup da önce
kurdukları planı anlatıp sonrada uygulanışı anlatılsaydı ileriki bölümleri bu
denli iple çekmezdik diye düşünüyorum.
Üsluba gelince son derece akıcı, anlaşılır bir dili vardı
kitabın. Olaylar üçüncü bakış açılı anlatımdaydı. Kitaptaki diyaloglar
gerçekten oldukça samimi, gündelik, eğlendirici ve orijinaldi. Bazı Jean-Locke
diyaloglarını da sizlerle paylaşıyorum. Kitabın sonuda ilk kitap gibiydi.
Birçok şey çözülmüş ama hala soru işaretleri vardı.
George Martin’in Scott’ı övdüğü kadar varmış çünkü Lynch de
karakterleri öldürme konusunda resmen Martin’e meydan okuyor. Aksiyonla, aşkla,
savaşla, entrika ve hilelerle dolu bu kitabın beni en mest eden yanı
arkadaşlıktı. Bu his öyle yoğun anlatılmıştı ki gerçekten her okuyuşta mest
olduğumu hissettim. Bu iki oyunbazın dostluğunun daha ilk kitaptan beri
böylesine derin olacağının farkındaydım ve hep de böyle baki kalmasını temenni
ediyorum. Bu kadar övdükten sonra tavsiye etmemem düşünülemez. Kaçırmayın,
mutlaka okuyun derim. Çok seveceksiniz. Bir sonraki yorumda görüşmek dileğiyle.
Bol kitaplı günler dilerim. J
Alıntılar
İlla ki oynayacaksan daha en başından üç şeye karar ver: oyunun kurallarına, gireceğin bahse ve ne zaman çıkacağına.
Kumarbazlar tıpkı aşıkların sevişmeleri ve ayyaşların içmeleri gibi oyun oynarlar. Karşı konulmaz bir kuvvetin etkisi altında, körü körüne ve mecburiyetten.
Erkek! İki çit söz etmek onu nasıl da fareye çevirir. Tanrıları hor görür, savaşa atılır ve bir genç kızın azarıyla irkilir! En ufak kızın en ufak kahkahası bir hançer gibi gelir ve bir hançer gibi göğsüne saplanır kalır. Kanı süte, cesareti silik bir anıya çevirir.
Kadın, kalbin haritasız bir labirenttir. Şaşkınlığı şişeleyip bin sene içsem bile senin uyanmakla kahvaltıya oturmak arasında olduğun kadar kafam karışmaz. Öyle kurnazsındır ki tanrılar onlara bir çift el verselerdi yılanlar bile seni alkışlardı.
Parmakların yanmadıkça ateşten korkamazsın.
Puanım
bende bu serinin fanatiklerindenim ... sevgiler...
YanıtlaSilfanatiği olunmayacak bir seri değilki. mükemmel. yorum için teşekkürler :)
SilBir kenara not alsam valla ne yapsam bilemedim :( O kadar çok ki :( Vallahi tıkandım
YanıtlaSilSorma benimde liste bayağı kabarık her gördüğüm kitabı canım çekiyor. İyice aç gözlü oldum :(
SilBiraz dur sonra alırsın olmadı şimdilik beklemede kal derim ben
SilÖyle yapacağım zaten başka çarem yok :(
SilHani yeni yazın nerede ????
SilYahu sınavlar okul derken bir türlü fırsat bulamadım. Merak etme bu hafta halledeceğim :)
SilHadi gel bekliyorum seni en yakın zamanda :)
SilEn kısa zamanda geliyorum :)
Silbu kitapta listeye girdi :) Teşekkürler emeğin için.. :)
YanıtlaSilBende kıymetli yorumun için teşekkür ederim :)
SilParanormal öğeler her zaman ilgimi çekmiştir. İlk alıntı çok hoşuma gitti. Okunmaya değer duruyor, kaleminize sağlık, efendim :)
YanıtlaSilYorumunuz içinde ben teşekkür ederim efendim :) paranormal iyidir
SilKitabı merak ettim, son zamanlarda bu tür kitaplar okumasam da bu kitap hem karakterlerin gerçekçiliği, hem sıcak anlatımı, hem de dozunda fantastik ögeleri ile okumak isteyebileceğim bir kitap, çevirisi de kuru değil anladığım kadarıyla, teşekkürler paylaşımına, sevgiler:)
YanıtlaSilHem çevirisi güzeldi, hem kurgusu güzeldi, hem dili güzeldi. Mutlaka okumalısınız. Yorumunuz için teşekkür ederim. Sevgilerle :)
Silayy yaaa okuyum ben bunuuuuu :)
YanıtlaSilOku kız oku çok seversin bak :)
SilBu seriyi bloggerlarda hep görüyorum :)) İnceleyeceğim ben de :))
YanıtlaSilGüzel bir seri. Kaçırmamanı tavsiye ederim :)
Silokumak lazım , teşekkürler :D
YanıtlaSilEvet okumak lazım. Ben teşekkür ederim :)
SilŞimdiye kadar sürekli okudum ama bu okuduğum en eğlenceli seriydi. Sizin incelemenizde güzel olmuş elinize sağlık. Seriyi daha yeni bitirdim tavsiye edeceiniz bir kitap varsa sevinirim.
YanıtlaSil