Orijinal Adı: Battle Royale
Seri: Yok
Yayınevi: Pegasus Yayınları
Sayfa Sayısı: 624
Baskı Yılı: 2014
Goodreads Puanı: 4.24 (41,574 Oy)
Arka Kapak Yazısı
Varoluş ile vicdanın mücadelesi:
Bir adaya hapsedilmiş
21 kız ve 21 erkek öğrenci.
Şiddet dolu, kâbus gibi bir oyun.
Onlarca silah, psikolojik bir savaş
ve tek bir kazanan…
Totaliter Büyük Doğu Asya Cumhuriyeti, halkı baskı altında tutmak için her sene acımasız bir askerî program düzenlemektedir. Bu doğrultuda ıssız bir adaya götürülen lise öğrencilerine rastgele silahlar verilmekte ve kuralları çiğnediklerinde patlayan tasmalarla, geriye tek kişi kalana kadar birbirleriyle mücadele etmeleri beklenmektedir…
Modern Japon edebiyatının klasikleşmiş eserlerinden sayılan ve aman vermez günümüz dünyasında hayatta kalmanın anlamına dair çok güçlü bir alegori olan Ölüm Oyunu, şiddet kavramını baş döndürücü bir gerilimle işliyor.
Yorum
Bu kitabı okuduğum
için biraz şaşkınım aslında. Önyargılarım olduğundan değil ama öncelikle Japon
yazarlara daha önce pek ilgi duyup bir eserlerini okumamıştım. Genelde
mangaları ve animeleri iyi olduğu için japon bir yazar okuyacak olursam manga
okurum diye düşünüyordum. Hemde korku-gerilim tarzı kitaplar pek ilgimi
çekmiyordu. Her yazarın gerilimi iyi olmuyor. Gerilim türü bir şey okuyacak
olursam bunu Stephen King, Jean-Christophe Grange, Tess Gerritsen gibi yazarlardan
okumayı tercih ederim diye düşünüyordum. Ama arkadaşımın elinde görüp bir de
benim hoşuma gitti diye övünce bir tadına bakayım diye başladım ilk sayfalar
sarınca yarım bırakmak istemedim ve nihayetinde bitirdim.
Kitapta çok fazla
karakter vardı. Bu yüzden kitabın ilk yarısında heyecanlı ve güzel gitse bile
kitap belli noktadan sonra tekrara düşüyor gibi geldi, git gide tahmin
edilebilir olmaya başladı buda okurken beni sıktı biraz açıkçası. Gereksiz yere
uzatılmış yerler vardı. Kitap konusu olmaktan çok gerilim-korku türünde bir
film olmaya müsait bir eserdi. Özgün yerlere rastlamadım değil. Yazarın
kültürel birikiminin izlerini görmek mümkündü. Ama genel hatları ile sanki
biraz Açlık Oyunları tarzında esinlenmeler görülüyordu. Distopik bir konusu
olmakla birlikte bilim-kurgu tarzına hitap eden yönleri de vardı kitabın.
Düzeni sağlamanın en iyi yolu ortamda tek bir kralın olmasıydı.
Kitap lise
öğrencilerini konu alıyor. Gerçekçi bir bakış açısı ile günümüz lise
öğrencilerinin durumunu çok iyi yansıtmış. Hepsi ergenliğinin zirvesinde,
duygularını çok yükseklerde yaşayan, düşmanlığa savaş ve rekabete hazır 42
genci konu alıyor kitap. Kitap çok detaya girmese bile hepsinin hayatına
karakteristik özelliklerine şöyle bir değinmeden geçmiyor. Ağırlıklı olarak o
adadaki mücadeleleri, planları, ittifakları, hainlikleri konu alınıyor. Hayatta
kalma mücadelesi içinde insanların, özellikle gençlerin ne kadar vahşileşip
şiddete eğilim gösterebileceği çok güzel işlenmiş. Özgün, hoşuma giden
karakterler oldu. Bazı karakterler ise çok gereksiz gelmişti, yazar da bu kadar
karakterli bir kitap yazma kararı ile bir hata yapmış olmalı onca karakterin
her birine farklı farklı özellikler yüklemek biraz zor, ister istemez tekrara
düştüğü veya saçmaladığı noktalar olmuş. Keşke karakter kadrosunu biraz daha
dar tutsa imiş. Ufak sürprizler, sağ gösterip sol vurmalar olmadı değil ama
sonu beni pek şaşırttı diyemem. Yine de gerilim-distopya severler ve Açlık
Oyunları gibi kıyasıya mücadele isteyen okurlar için gayet de gideri var
kitabın. Herkese bol kitaplı günler dilerim. :)
Puanım
Filmini seyretmiştim, güzeldi, karakterler daha az olsa daha güzel olabilirmiş bence de, keyifli okumalar, sevgiler:)
YanıtlaSilFilmi de varmış demek. Evet çok fazla karakter vardı. Bu da biraz sıkıntıya sokmuş kitabı. Yorumun için teşekkürler. Sevgiyle kal :)
SilSen de yazmışsın zaten, Açlık Oyunları'nı anımsatttı bana da. Yaşadığımız dünya çok acımasız ve bilgisayar oyunları, tv yarışmaları hep bu acımasızlığı, rekabeti, ihaneti körüklemek için elinden geleni yapıyor.:( Çok teşekkürler, sevgiler.:)
YanıtlaSilEvet bu kitapta buna iyi değinen kitaplardan gençlerin hali güzel anlatılıyor. Yorumun için teşekkürler :)
Silhımm olabileer :)
YanıtlaSilİvit :)
Sil42 genç aşırılı fazla gibi :D Kitabı hiç görmemişim, rastlasam muhtemelen alırdım :))
YanıtlaSilEvet karakterler fazla ama kitabın sıra dışı farklı hoş bir tarafı var. Okumanı tavsiye ederim. Sevgiyle kal :)
SilAçlık Oyunları tarzı esinlenmeler var demişsin Ölüm Oyunu kitabı Açlık Oyunlarından 9 yıl önce 1999 da yazılmıştır yani türünün en orijinal örneği denebilir kitabın içi de o dönemin imkan ve şartlarıyla yazılmıştır. Mesela o döneme bakıldığında daha tuşlu cep telefonları yeni icat edilmeye başlandığı için yazar kitaba telefonla arama gibi bir seçenek yazamamıştır
YanıtlaSilBloğunu ve yorumlarını inceledim. Değerlendirmelerin bana oldukça faydalı geldi. Çalışmalarından dolayı tebrik ederim:)
YanıtlaSil