Orijinal Adı: Записки юного врача (Zapiski Iunogo Vracha)
Seri: Yok
Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları
Sayfa Sayısı: 168
Baskı Yılı: 2016
Goodreads Puanı: 4.25 (8,080 Oy)
Arka Kapak Yazısı
Devrim zamanı Rusya… Karakışı aratmayacak kadar soğuk, kasvetli bir eylül günü, tıp fakültesinden yeni mezun olmuş bir doktor, şehirde çoktan unutulmuş geleneklerin ve boş inançların hüküm sürdüğü uzak bir kasabaya gelir. Devrim, büyük şehirlerin merkezlerinde hayatı ve zihniyetleri altüst ederken, bu genç doktor ülkenin ücra bir bölgesinde kadercilikle ve batıl inançlarla zorlu bir mücadeleye girişir.Zor bir doğum, hassas bir cerrahi müdahale, uzaktaki bir hastaya ulaşabilmek için şiddetli bir kar fırtınasına rağmen göze alınan bir yolculuk, ağrılarını dindirmeye çalışırken morfinman olan bir meslektaş… Genç doktorun gündelik hayatında karşılaştığı bütün zorlu sınavlar, Bulgakov’un elinde olağanüstü güçlü bir anlatımla, dram sınırlarında gezinen bir dokunaklılıkta öykülere dönüşür.
Yorum
Genç Bir Doktorun Anıları okurken keyif aldığım bir kısa romandı. Tıp Fakültesi’nden yeni mezun olmuş çiçeği burnunda bir doktorun gittiği görev yerlerinde yaşadığı zorluklar, tanık olduğu hastalıklar, karşılaştığı birbirinden değişik insanlar farklı başlıklar altında kısa öyküler şeklinde gayet başarılı şekilde aktarılmıştı. Tüm hikayeler gayet renkli, eğlenceli, şaşırtıcı ve bazı yönlerden de eğitici idi. Bazı hikayeleri okurken tıbbi bilgiler öğrenirken başka bir hikayede o hikayedeki karakterler ve baş karakter doktorumuzun davranışları daha ön plana çıkıyordu. Roman kadrosu çok geniş olmayan birkaç karakterden oluşuyor. Baş karakterimiz Tıp Fakültesinden yeni mezun olmuş çiçeği burnunda bir doktorumuz. Atandığı, gelişmemiş bir kasabada doktorluk görevine başlayan doktorumuza burada ebeler ve yardımcılar eşlik etse de romanın özünde tek karakter bu doktor. Doktorumuz bu kasabada tıp kitaplarında gördüğü hastalıklarla bizzat karşılaşıyor. Hatta en karşılaşmaktan korktuğu hastalıklarla bile yüzleşmek ve tedavi etmek zorunda kalıyor.
Romanı güzel kılan bir yön bunların sadece anılardan ibaret olmayıp, doktorun bizi güldüren sempatik bir karakteri olması. Anlatışı samimi ve sıcak. Dışarıya, hastalarına, hastabakıcı ve ebelere asla yansıtmadığı düşünceleri ve kaygılarını biz okuyuculara iç sesi aracılığı ile aktarıyor. Bazen soğukkanlı ve işinin ehli bir doktor olmayı başarırken zaman zaman yaptığı beceriksizlikler ile hepimizi güldürebiliyor. Kitapta profesyonel bir doktordan bahsedilmiyor. Bu nedenle yaptığı tüm operasyonlar başarıya ulaşmıyor. Bazıları hayal kırıklığı ve ölümlerle sonuçlanabiliyor elbette ki. Ama her hikayede farklı bir insan karakterine, farklı bir olaya ve farklı bir mesaja tanık oluyorsunuz. Romanın gerçek hayatla örtüşen bu yönü hoşuma gitti.
Üslup son derece akıcı ve dili anlaşılır bir kitap. Hatta doktor kendi iç sesi ile olan konuşmalarında gündelik dilin argolarına bile yer veriyor diyebiliriz. Kısa kısa birden fazla öyküden oluşuyor ve her hikayenin içerikle örtüşen başlıkları var. Tüm hikayeleri çok beğenmeme rağmen başka bir doktordan bahseden en sondaki hikaye beni en çok etkileyen, en mesaj dolu hikaye oldu. Verdiği mesaj çok güzeldi. İnsanın ne kadar mevki sahibi olsa bile yaptığı ufak bir hatanın, verdiği ufak bir tavizin nerelere varabileceğini anlatıyor, günümüzde de çok sıklıkla görülen bir soruna da ışık tutuyordu. Bunun ne olduğunu söylersem “sürpriz bozan” olacağı için o kısmı kendime saklayarak size sadece şu kadarını söyleyebilirim ki bir hayatın adım adım nasıl yok olduğuna tanık olacağınız güzel bir hikaye yatıyor.
Sevgili Esmacığım’ın tavsiyesi üzerine bu kitabın birkaç bölümden oluşan dizisine de bakmak istiyorum. En kısa zamanda fırsat bulursam eğer. Onunla ilgili yorumlarımı da izler izlemez sizlerle paylaşırım. Esma'nın dizi ile ilgili yorumu ve dizinin fragmanı aşağıdadır. Mutlaka bakmanızı tavsiye ederim. Şimdilik bu kitap hakkındaki yorumlarımın sonuna geldik. Okunmasını tavsiye ettiğim (özellikle doktor adaylarına) kaliteli ve kısa bir roman. Herkese bol kitaplı günler. :)
=>Esma'nın Dizi Yorumu
Alıntılar
Bir şeyle mücadele etmek için onunla yüz yüze gelmek gerekir.
Akıllı insanlar mutluluğun sağlığa benzediğini çok önceden fark etmiştir: Mutluyken fark etmezsiniz; ama yıllar geçtikçe, geçmişte kalan mutluluğunuza ilişkin anılar, ah, anılar!...
Yalnızlık önemli, kayda değer düşüncelerdir; derin düşüncelere dalma, sükûnet, bilgeliktir…
Puanım