Seri: Yok
Yayınevi: Kırmızı Kedi Yayınevi
Sayfa Sayısı: 560
Baskı Yılı: 2011
Goodreads Puanı: 3.75 (48,339 Oy)
Arka Kapak Yazısı
Charlotte Bronte'nin kendi hayatından yola çıkarak yazdığı bu roman, hem yazarın en önemli kitaplarından biri hem de çağının gerçeklerini en iyi anlatan yapıtlardan biri olma özelliğini taşıyor.
Lucy Snowe, genç yaşta ailesini yitirince vatanı İngiltere'yi terk eder ve kıta Avrupası'ndaki Villette kentinde bir yatılı kız okulunda öğretmenlik yapmaya başlar. Lucy burada yalnızca geçmişin hayaletleriyle değil, geride bırakmayı arzu ettiği, kaçındığı duygularla da yüzleşecektir. Okulu sık sık ziyaret eden Doktor John'a karşı içinde yeşeren duygular, kendisine karşı hep zalimce davranan edebiyat öğretmeni Mösyö Paul ile Müdire Madam Beck ve Villette sosyetesiyle mücadelesi, okulun öğrencileriyle ilişkileri Lucy Snowe'un kendini ve dünyayı tanımasında büyük rol oynar. Protestan bir genç kadın olarak Katoliklerin dünyasında tek başına verdiği yaşam savaşı Lucy Snowe'u nereye götürecektir? Lucy Snowe'un her zorluğu göğüsleyen güçlü karakteriyle bu sorulara verdiği yanıt, mutlu sonla ilgili genel kabulleri altüst ediyor. Charlotte Brontë, çalkantılı ve sürprizli bir yolculuğu anlattığı son romanı Villette ile Jane Eyre'de ulaştığı edebi çıtayı yükseltiyor. Brontë'nin bu otobiyografik romanı, Viktorya dönemi Avrupası'nda, sesini henüz kimseye duyuramayan kadının tek başına ve dimdik ayakta durabileceğinin kanıtı.
"Tehlike, yalnız ve belirsiz bir gelecek, mutlaka kasvetli ve kötü olmak zorunda değildir, yeter ki karakter sağlam olsun ve yetiler kullanılabilsin; yeter ki Özgürlük bize kanatlarını ödünç versin, Umut bize yıldızıyla rehberlik etsin."
Yorum
Herkese hayırlı ve iyi bayramlar dilerim.! :)Emily Bronte'nin Uğultulu Tepeler'inden sonra kardeşinin romanlarını da bekletmeden okumak istedim. Charlotte Bronte'nin en ünlü romanı Jane Eyre olsa da ben en sevilen kitabını biraz erteleyip, en beğenileni biraz bekletmek istedim.
Villette, anne ve babasını çocukken kaybetmiş olan Lucy'nin kendi ayakları üzerinde durma ve kendini tanıma öyküsünü konu alıyor. Lucy, belirgin ve keskin özellikleri olan karakterlerden değil, aksine sade, kendi halinde bir karakter. Aslında Lucy okuduğumuz çoğu başkarakterden çok farklı, iyi, mutlu sona ulaşan ve çok çeken karakterlerden ya da olayları dramatize ederek okura sunan karakterlerden değil. Bronte, karakterinin iç dünyasını okura çok güzel yansıtmış, sanırım bu başarısının en büyük etkeni de kendinden ve yaşamından bir çok şey katmış olması.
Kitap biraz yavaş akıyor ancak sıkıcı değil, zamana yayarak okumak ideal bir kitap ve kış mevsimine daha çok yakışacak gibi. Kitapta büyük olaylar yok ama her daim merakınızı canlı tutacak unsurlar mevcut. Karakterler ise birbirinden farklı ve ilgi çekici idiler, bazılarına gıcık olmadım değil. :D En sevdiğim ve ilgimi çeken karakter ise baştan itibaren Mösyö Paul oldu.
Villette genel olarak sevdiğim bir kitap oldu, yavaş ilerleyen bir kitap olsa da bittiğinde okuduğunuza memnun olduğunuz bir kitap oluyor. Kitapta bolca yer alan Fransızca cümleler beni zaman zaman yorsa da severek okudum. Ve kitabın sonunu çok beğendim, kendine ve yapısına özgü, okurun hayal gücüne malzemeler bırakan kitaba oldukça uygun bir sondu. Kitabı dün bitirdim ve hala kitabın etkileri ve ruh hali zihnimde canlı.
Uğultulu Tepeler'i ben de okumak istiyorum ama bir türlü almak kısmet olmadı. Popüler kitabından ziyade ben de senin gibi adı daha az anılan kitapları tercih ederim. Bu konuda yeni bir yazar tanıyacaksam tabi daha titiz bir araştırma yaptıktan sonra okuyacağın kitabı belirliyorum.
YanıtlaSilBenimde uzun zamandır aklımdaydı ama işte anca bu aralar okuyabildim, hepsine yetişmek zor oluyor. :D
SilKesinlikle haklısın, bende yazar hakkında fikir edinmeyi ona göre okumayı seviyorum. Virginia Woolf'un Bronte kardeşlerle ilgili yazısında Villette'i de görünce önce bunu okumak istemiştim. :)
bunu okumam lazım. austen ve brontelere hayranım yaa :)
YanıtlaSilBronte kardeşleri bende çok sevdim. :)) Austen'ı hala okuyamadım ama kitabını aldım bakalım. :))
Silİyi bayramlar!
YanıtlaSilKitabı övmediğin için teşekkür ederim 😊 Sonradan hayal kırıklığı yaşamak üzüyor. :D Ama merakım arttı, kısa sürede okuyabilirim umarım. Şu ara Balzac'a ağırlık vermek istiyorum, bakalım. :))
Jane Eyre'yi yıllar önce okuduğumda sevmiştim. Filmi de güzeldir. Bu kitabı okumadım ama okumak isterim. Bana da klasikler yazın okunmaya uygun değiller gibi geliyor. Havalar serinlemeye başlayacağı için mutluyum, okumak istediğim çok klasik var.
YanıtlaSilBu arada mutlu bayramlar :-)
Teşekkürler, sana da iyi bayramlar. 😊
SilEvet sonbahar ve kışla birlikte klasik sezonu açılıyor, özellikle kış günlerine çok yakışıyorlar. :))
Okumak isterim, ilginçmiş, bana bundan çok güzel film olur gibi geldi hatta. (Belki yapılmıştır da) çok teşekkürler. :)
YanıtlaSilFilmini araştırmadım açıkçası. :) Hoş ve sakin bir kitap, sevebilirsin. 😊
SilMerhaba blog yeni keşfettim
YanıtlaSilVillette kitap yorumunuz çok hoşuma gitti. Kitabı internette arattım lakin baskısı yok sizde halan kitap duruyor mu ? Geri dönüş yaparsanız sevinirim