4 Nisan 2017 Salı

Bulantı - Jean Paul Sartre | Kitap Yorumu


Orijinal Adı: La Nausee
Seri: Yok
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 264
Baskı Yılı: 2013
Goodreads Puanı: 3.91  (58,492 Oy)

Arka Kapak Yazısı

Jean-Paul Sartre, yirminci yüzyıla damgasını vurmuş bir yazar. Bulantı, bu büyük yazarın başyapıtı sayılıyor. Bu önemli kitabın başarısını, biçim ve teknikle getirdiği öz arasında ustaca sağlanmış denge ve bireşimde aramak gerekir. Geleneksel roman anlayışından ayrılan bu roman, Varoluşçu düşüncenin de temel kitabıdır.


Yorum

  Varoluşçuluk felsefesine ilgi duyduktan sonra, bu konuda yazılmış en iyi kitaplardan biri ve Sartre ile tanışmak için mükemmel bir fırsat olunca bu kitabı almıştım.

  Bulantı öyle oturayım okuyayım biraz kitaplardan değil, oturup yoğunlaşılması gereken, okudukça üstüne düşünülmesi gereken kitaplardan. Kitabın anlatıcısı ve baş karakteri olan Bay Roquentin'in ağzından onun hayata olan bakışını ve bulantısını  okuyoruz, yazar bu sayede hem hayatı ve oluşu irdeliyor hemde sizi varoluşçuluğa hazırlıyor.

  Sartre'ın hayat ve varoluşla ilgili incelemelerini genel olarak zevkle ve katılarak okudum ve okurken sürekli sonunu nasıl bağlayacağını merak ettim. Yazar kitabın sonunu da kitaba yakışır bir biçimde getirdi ve ne eksik ne fazla, felsefesi ile ilgili aktarmak istediklerini aktardı ve bıraktı.

  Her ne kadar bir varoluşçu olmasam da kitabı okumaktan büyük zevk aldım, kitap su gibi akmadı ama okudukça Roquentin karakteri ile bende hayatı ve varoluşu inceledim, kendi penceremden de baktım ve kendime göre sonuçlar çıkardım. Kitabı ne geç ne de erken okudum, tam zamanında okumuş gibi hissediyorum ve merak eden hereksin de okumasını tavsiye ederim. İyi okumalar. :)

Alıntılar

Özgürüm: Hiçbir yaşama nedeni kalmadı artık bana denediğim bütün nedenler beni bıraktı; başkalarını da tasarlayamıyorum. 
Yalnızken insanın içinden gülmek gelmiyor pek. Gördüklerim benim için keskin, hatta yırtıcı, ama katışıksız bir anlam taşıyordu. 
Bu sevinçli, akıllı uslu insan sesleri arasıda yalnızım. Bütün bu adamlar, vakitlerini dertleşmekle, aynı düşüncede olduklarını anlayıp mutluluk duymakla geçiriyorlar. Aynı şeyleri hep birlikte düşünmeye ne kadar da önem veriyorlar. Bakışı içe dönük, balık gözlü, kimsenin kendisiyle uyuşamadığı adamlardan biri aralarına karışmaya görsün, suratları hemen değişir. 
Yaşarken başımızdan bir şey geçmez. Dekorlar değişir, kişiler girer çıkar yalnız. Başlangıçlar da yoktur; günler anlamsız bir şekilde birbirine eklenir durur. Başlangıç olmadığı gibi son da yoktur. 
Hiçbir şey değişmedi, ama yinede her şey başka bir biçimde var olup gidiyor. Anlatamıyorum. Bulantıya benziyor bu, ama aynı zamanda onun tam tersi. 
Dünya mı böyle dertop oldu, yoksa şekiller ve sesler arasında bu kadar güçlü bir birlik kuran ben miyim bilmiyorum. Çevremdeki nesnelerin neyseler ondan başka bir şey olduklarını bile kavrayamıyorum. 
Yalnızdım, ama bir kente yürüyen ordu gibiydim... 
İnsanların küçücük renkli dünyalarında bir olay, ancak başka bir gerçeğe göre saçmadır; yani kendisine eşlik eden durum ve koşullara göre saçmadır. 
Varoluş uzaktan uzağa düşünülebilecek bir şey değildir. Sizi birden kaplaması, üzerinizde duraksaması, kıpırdamaz koca bir hayvan gibi yüreğinizin üstüne çökmesi gerekir... Ya da hiçbir şey yoktur artık. 
Varoluş, insanın sıyrılamadığı bir doluluktur. 
'Ben' deyince bir boşluk duygusuna kapılıyorum. Öyle unutulmuşum ki, kendimi iyice hissetmek elimden gelmiyor. Benden kalan bütün gerçeklik, var olduğunu hisseden varoluş sadece. 
Geçmişim, uçsuz bucaksız bir delikten başka bir şey değil artık.

Puanım


4 yorum:

  1. İlkaycım bu sana bağlı bir şey aslında, alışık değilsen ya da ruh halin uygun değilse kitap sende balın içinde yürüyormuş hissi uyandıracaktır. Daha akıcı olması ve kitabın içine girebilmen için senin uygun olman lazım, sanırım birazcık daha beklemen daha iyi olacaktır. 😊

    YanıtlaSil
  2. Geniş bir zamanda dingin bir ruhla okumak lazım o zaman... Sevgiler...

    YanıtlaSil
  3. İnanılmaz bir kitap. Farklı dönemlerimde 6 kere okudum. Çünkü her okuyuşumda rahatlıyorum. Bulantı bence gerçeğe bir bakış .

    YanıtlaSil