16 Ocak 2016 Cumartesi

Dante Denklemi - Jane Jensen | Kitap Yorumu

Jane Jensen
Orijinal Adı: Dante's Equation
Seri: Yok
Yayınevi: Koridor Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 648
Baskı Yılı: 2013
Goodreads Puanı: 3.67  (663oy)

Arka Kapak Yazısı

  Dünyanın bir film ve bu filmin devamının olduğunu bilseydiniz?
  Haham Aharon Handalman’ın Tevrat’ın şifreleri üzerindeki uzmanlığı – Kutsal kitaplarda kelime ve harfleri yeniden düzenleme çalışması – bir adamın ismini ortaya çıkardı: Yosef Kobinski kimdir ve neden Tanrı onun ismini Kutsal Kitap’a koymuştur? Cevapları bulmak için, Handalman bir araştırma başlatır ve bir haham olan Kobinski’nin sadece bir bilge değil, aynı zamanda insanlık tarihinin belki de en önemli çalışmasını yazmış olan muhteşem bir bilim adamı olduğunu öğrenir.

  Jill Talcott, iş ortağı ve Kobinski’den çok etkilenen bir yazar, Polonya’da Handalman ile buluşmak üzeredirler; hepsi de bu muhteşem buluşun sırlarını çözmek için yanıp tutuşmaktadır. Geçmişi araştırırken, Kobinski’yi Auschwitz yakınlarındaki ormanın ortasında bir açıklığa kadar izlerler. Ve o açıklıkta, inanılmaz bir olayla yüzleşirler: Kendi bilim simyasına ve Kabala ilmine sahip olan Kobinski, bir ışık patlaması içinde ölüm kampından sonsuza dek kaçmıştır. Şimdi istihbarat ajanları peşlerine takılmışken, araştırmacıların başka bir seçeneği kalmamıştır: Kobinski’yi izlemeye devam edeceklerdir; hangi cehenneme gitmiş olursa olsun...

  Bu soluk kesici romanda, Jane Jensen bizi bildiğimiz dünyadan alıp ancak sınırlı bir şekilde hayal edebileceğimiz bir gerçekliğin ortasına atıyor.

Yorum

  Dante Denklemi bir an gözüme çarpınca neymiş bu diye aldığım bir kitap. Hakkında hiçbir bilgim yoktu, arka kapak yazısını bile okumamıştım. Beni ismi çekmişti sanırım, Dante ve denklem kelimeleri bir araya gelince merak ettim, bir de bu türü kadın bir yazardan okumak nasıl olur bilmek istedim ve aldım. Alalı baya oldu aslında başlasam mı başlamasam mı derken uzun zaman geçti.

  Kitap 5 ana karakterin çevresinde dönüyor ve hepsinin hayatları yıllar önce yaşamış olan Kabala uzmanı Kobinski sayesinde birleşiyor. Haham Handalman Tevrat'ın şifrelerini çözmeye çalışıypr ve bu sırada çok önemli ve inanılmaz şeylerle karşılaşıyor. Tevrat şifrelerini anlatırken yazarın orijinal dili kullanması, İbranice'den de harflere yer vermesi güzel olmuş, daha anlaşılır ve etkili kılmış.


  Jill Talcott ve Nate, dalga dinamiğiyle uğraşırken çok şaşırtıcı şeylere denk geliyorlar, aynı şekilde ordu mensubu Carter ve gazeteci Denton da hikayeye bir şekilde dahil oluyorlar ve olaylar başlıyor.

  Kitap üç bölümden oluşuyor; Bir-eksi-Bir, Yakup Merdiveni, Sentez. Aslında ilk bölüm fena değildi, hızlıca okudum çok sevmesem de ilgimi çeken şeyler oluyordu ancak Yakup Merdiveni? İşte o bölümü hiç sevmedim, kitabın büyük bölümünü kaplıyor ve okurken hem saçma hem sıkıcı buldum.

  Karakterlere hiç ısınamadım, yazar güzel ve biraz uçlarda (sanırım) karakterler oluşturmaya çalışmış ama olmamış. Karakterler zorlama olmuş, okurken inandırıcı ve olağan gelmedi. Çevirmenden mi kaynaklanıyor diye düşündüm ama Selim Yeniçeri'nin çevirdiği başka kitaplar da okumuştum ve böyle bir şey hissetmemiştim. Birde Handalman'ı hiç sevmedim, çok sinir bozucu bir karakterdi.

  İlk bölümü eksikleriyle, güzellikleriyle okuduk derken ikinci bölümde hayattan soğudum. Reading slump kıyılarında gezindim durdum ki bu bana çok nadiren olur. Kitabı okumamak için bahaneler üretirken dedim artık şunu okuyup bitireyim, yarıda bırakmamak için istemeye istemeye okudum.

  Kitap o kadar mı kötüydü derseniz, kötü değildi belki ama ben hiç beğenmedim, okurken sıkıldım, saçma buldum ve kandırılmış hissettim. Kitabın adı Dante Denklemi ama kitapta Dante'nin adı bir kez geçiyor ve içeriği Dante'den tamamen bağımsız. Kitabın başındaki Dante Çarkı'nı araştırdım ama bir şeye rastlamadım internette. Kitaptaki diğer bir çok şeyi de araştırdım ve hiçbirinin Dante'yle ilgisini öğrenemedim. Dante için bu kitabı alıp Dante'den tamamen bağımsız bir şey okumak bende kazıklanmışım duygusu oluşturdu.
Dante Çarkı

  Yazar güzel bir şeyler yapmaya çalışmış ama yapamamış, bence. Ben kitabı beğenmedim, belki güzeldir ya da siz çok beğenirsiniz ama ben sevmedim. Okumayı düşünüyorsanız iyi düşünün derim, sevmeyince 648 sayfa uzuyor da uzuyor. Ben önermem ama isterseniz okuyor, seçim size kalmış.

Puanım

Beni bu kadar sıkmasaydı 2 verirdim.


0 yorum:

Yorum Gönder