Yayınevi: Aspendos Yayınları
Sayfa Sayısı: 400
Baskı Yılı: 2013
Goodreads Puanı:
4.10 (30,866 oy)
Arka Kapak Yazısı
Sımsıkı deri pantolonu ve tehlikeli vücut hatlarıyla Jet
Keller her kızın Rock’n Roll rüyasını süslüyordu. Ancak Ayden Cross kötü
çocukların vahşi dünyasında yorulmuştu artık. Bu yüzden Jet’in büyülü
gözlerinde gördüğü tutku ateşine teslim olmak istemiyor ve Jet’in
dokunuşlarında yanıp kül olmaktan korkuyordu.
Jet ise, seksi kovboy çizmeleri içindeki sütun gibi bacakları
olan Ayden’a karşı koyamıyor ve bu güneyli güzele yaklaştıkça onu daha az
tanıdığını düşünüyordu.
İkisini yakan bu ateş ya aşka dönüşecek ya da onları yakıp
kül edecekti.
Yorum
Evet arkadaşlar! Birkaç gün önce bu serinin ilk kitabını
yorumlarken de belirttiğim gibi ikinci kitap beni biraz daha
heyecanlandırıyordu. Çünkü ikinci kitapta işlenen çocuk bir Rock prensiydi.
Bende müzik tarzı olarak Rock-metali benimsediğim için bu kitabın baş
karakterini okumak için oldukça sabırsızdım. Kitabın başları biraz sıkıcı
ilerledi açıkçası. Jet ile Ayden’ın birbirinden uzak durmak için bahaneleri ve
hayata bakış açıları bana biraz “zorlama” geldi. Özellikle bazı
kavgalar ve zıtlaşmalar fazla gereksizdi. Yine de işin içine bir rock star
girince kitabın ne kadar kötü özelliği olursa olsun büyülenmekten kendimi
alamadım. Kitabın esas oğlanı Jet; ailesiyle ve özellikle babasıyla pek yüzü
gülmemiş, kendini şarkılara ve arkadaşlarıyla eğlencelere vermiş bir star ve
bir rock grubu var. Kendi hayatını arkadaşlarıyla ve tek gecelik kızlarla
geçiren, konserden konsere koşan, etliye sütlüye karışmayan, biraz da tehlikeli
bir tip olan Jet, hayat tarzını yansıtan tuhaf kıyafetleri, piercingleri ve
ojeleriyle gerçekten oldukça “alışılmışın dışında” diyebiliriz. Buna karşı eski
hayatının tüm kötülüklerinden sıyrılarak Güney Amerika’dan gelmiş, başarılı bir
eğitim hayatı olan ve tam anlamıyla inek tiplerin giyebileceği süveterler giyen
terbiyeli çocuklarla takılan, kovboy çizmeleri olan, ateşli bir hatun. İşte
kitapta hayatları birbiriyle alakası olmayan bu ikilinin yollarının kesişmesi
ve bir aşkın alevlenişi konu alınıyor.
İlk kitaptaki gibi bu aşk da karakterlerin yaşam tarzı ve bakış açıları, dış görünüşleri gibi birçok sebepten dolayı imkansızmış gibi görünse de verdikleri mücadeleler ile aşklarını ayakta tutmayı başarıyorlar. Aslında seri olmasından da kaynaklı olarak, bu
kitabın ve kitaptaki karakterlerin durumlarını düşünürsek iki kitabın neredeyse
birebir paralel olduğunu söyleyebilirim. Her ikisinde de kötü erkekler ve onlardan
uzak durması gereken uslu akıllı kızlar ve imkansız aşklar konu alınıyor. Hatta
ilk kitapta eleştirdiğim gibi kötü çocukların iyi kızları elde etmek için bir
anda değişmeleri ve melek çocuklar olmaları, kavgalar ve tatlı didişmeler ilk
kitapla son derece benzerdi. Bazı noktalarda hala ilk kitaba devam ediyormuş
gibi hissetmekten kendimi alamadım. Ama kıyasladığımda her noktanın da birebir
aynı olduğunu söyleyemem. Burada tarafların hayatındaki sıkıntılar birbirinden
farklı, ilk kitaptaki kavga nedenleri ikincisinden farklı ve ilk kitapta
ağırlık bu ilişki üzerineyken ikinci kitapta ana karakterlerden biraz daha
sıyrılıp yan karakterlerin hayatları ve bakış açılarına da yer veriliyor.
Üstelik Jet, Rule’a göre bazı yerlerde romantizmi biraz daha geri plana atıp
macerayı daha ön plana çıkarıp okuyucuyu heyecanlandırabiliyordu. Bu yönleri
hoşuma gitti.
Dili ilk kitapta olduğu gibi ikinci kitapta da son derece
akıcıydı. Her iki karakterinde bakış açılarına ve bölümlerine yer verilmesi
seri ile ilgili sevdiğim bir ayrıntı. Karakterler arasındaki sürtüşmeli
diyalogları zevkle okudum. Kitap hiç sıkmıyor sizi ve sayfalar elinizden yağ
gibi kayıp gidiyor. Bir bakıyorsunuz ki sonuna gelivermişsiniz. Okuması ve ilerlemesi oldukça kolay, anlaşılması zor
olmayan bir kitaptı. Keyifle okuyacağınızı umuyorum. Bol kitaplı günler J
Alıntılar
Seni elde etmek için ne gerekirse yapmaya hazır olduğumu hissediyorum ve olumsuz şartlar veya yoluma çıkan her neyse. Çünkü sen daha önce hiç kimsenin hissettirmediği gibi, geçmişte karıştığım yasal olmayan her türlü şeyden daha çok bağımlılık yaptın.
Bildiğim tek şey, seni nefes almaktan daha fazla istediğim.
Beni seyrediyordu ve bende onu seyrediyordum. Konu kimya olunca ben bir dâhiydim bu aramızda olan şey eninde sonunda patlayacaktı. Uzun zamandan beri baskı altında tutuyordum ve ancak yavaş ve istikrarlı bir kaynama bu tür bir ateşi söndürmeden hayatta tutabilirdi.
Sen, arkadaşım, bütün bir geceyi seni dinleyen herkese viski renkli gözleri olan kızın kalbini nasıl kırdığını anlatarak geçirdin.
Bir sabah uyanıyorsun ve farkına varıyorsun ki, her zaman öyle olan şeyler, her zaman öyle olacaklar anlamına gelmiyor.
Puanım
merabaaaa. bloguma hoşgeldiniiiz. yine görüşürüz kiiiii :)
YanıtlaSilMerhaba. Teşekkür ederim :)
Silesma yeni geldi bloguma yorum yapmıştı işteeeee hoşgeldine geldim ben deeee. keyifli blog günleriniz olsuun neşeli neşelii :)
SilHoşbulduk sende hoşgeldin. Sana da neşeli blog günleri o zaman :)
SilHoşgeldin :) neşe getirdin, sana da bol neşeli günler :))
Silbi de sizin blog çok iyi gerçekten. size daha çok arkadaş getirmeli. :)
YanıtlaSilTeşekkürler çok naziksin. Kapımız herkese açık. Ne kadar arkadaşımız takipçimiz var p kadsr gurur duyarız. Tabi karşılıksız bırakmayız da bu ilgiyi :)
SilTakibe aldım bloğuma beklerim www.blogcukoc.blogspot.com
YanıtlaSilTeşekkürler.seve seve gelirim :)
Sil