30 Temmuz 2016 Cumartesi

Büyük Av (Zaman Çarkı #2) - Robert Jordan

Orijinal Adı: The Great Hunt
Seri: Wheel of Time #2
Önceki Kitap: Dünyanın Gözü
Sonraki Kitap: Yenidendoğan Ejder
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 772
Baskı Yılı: 2003
Goodreads Puanı: 4.19  (157,909 Oy)

Arka Kapak Yazısı

Terkedilmişler serbesttir. Valere Borusu bulunur ve Ölüler düşsüz uykularından uyanmaya başlarlar. Kehanetler gerçekleşmektedir...
Aes Sedailerin, Yeniden Doğan Ejder ilan ettiği Rand ak`Thor ise kaderinden ümitsizce kaçmaya çalışmaktadır.
Ancak bu kaçışın sonsuza dek sürmesi mümkün değildir.
Gücü her geçen gün artmakta olan Karanlık Varlık, kadim zindanından kaçkmak, Çark`ı kırmak, Zaman`a bir son vermek ve Desen`in dokusunu parçalamak için uğraş vermektedir.
Ve Desen, Ejder`in ortaya çıkmasını talep eder.

Yorum

  Ve nihayet Büyük Av'ı bitirdim. Evet nihayet diyorum çünkü biraz uzun sürdü ve kitapları uzuun sürelerde okuyunca sıkılıyorum ben biraz. Kitaba büyük bir hevesle başladım çünkü Zaman Çarkı sevdiğim ve merak ettiğim fantastik serilerden biridir, ancak başladığım hevesle okuyamadım. Neden hevesle okuyamadığıma birazdan değineceğim.

  Büyük Av, Işık ve Gölge'nin savaşında çok önemli bir yere sahip olan Valere Borusu'nun arayışına verilen isim. Kitapta da kahramanlarımız bu borunun peşinde, isteseler de istemeselerde. Rand ve arkadaşları borunun peşine düşmek zorunda kalıyor ve olaylar peşisıra gelişiyor. Spoiler vermemek için içeriğe daha fazla değinmeyeceğim.

  Kitapta büyük bir arayış ve kovalamaca var, iyi kötü arasındaki savaş daha da kızışıyor ve her şey daha da tehlikeli bir hal alıyor. Buraya kadar her şey normal, kitabın konusu boru avı ve siz kitaptan bunu bekliyorsunuz. Öncelikle olaylara giriş biraz yavaş oldu, yine de gerekli bölümlerdi ve sıkıcı değillerdi. Olaylar başladıktan sonra yazar sık sık olayları dağıtarak konudan uzaklaşıyordu ve kitabın bu yönünü beğenmedim ben. Bazı bölümler sayfa sayısını arttırmak için yazılmış gibi hissettim ve bu da okurken biraz sıkılmama sebep oldu.

  Yolculuk hikayelerini pek sevmiyorum, fazla basmakalıp oluyorlar, bu önyargımı Yüzüklerin Efendisi kırmış olsa da hala çok tercih etmiyorum. Ve bu seride (sanırım geri kalan kitaplarda bu şekilde olacak) yolculuk hikayesi şeklinde işliyor ve beni sıkmaya başladı, çünkü benzeri olaylar yaşanıyor sürekli, bu da sıkıcı oluyor haliyle. İlk kitap da sürekli yollarda geçmişti ancak sıkılmamıştım hiç. Hatta ilk kitabı giriş kitabı olarak çok beğenmiş, diğer kitapların daha gümbür gümbür olacağını düşünmüştüm. Ne yazık ki Büyük Av öyle olmadı, biraz ara kitap havası vardı. Diğer kitaplar bu şekilde olmaz umarım, serinin daha çok aksiyona ve yeniliğe ihtiyacı var.

  Genel olarak çok akıcı olmasa da çok durgun da değildi, diğer kitaplarda yaşanacak olaylar için çok güzel tohumlar atıldı ve son sayfalardaki olaylar da beklentiyi yükselten cinstendi. Henüz üçüncü kitabı alamamış olsam da (serideki kitapların fiyatları insanı bir hayli zorluyor ne yazık ki), üçüncü kitabı merak ediyorum ve güzel olacağını düşünüyorum.

  Geçenlerde keşfettiğim bir şarkıyı da sizlerle paylaşmak istiyorum. Blind Guardian'ın Ed The Edge of Time adlı albümündeki Wheel of Time bu seriden ilham alınarak yapılmış bir şarkı. Sözlerini çok beğendim, seriye çok uygunlar, metal müzik dinliyorsanız keyif alabileceğiniz bir şarkı. Ben şarkıyı beğensem de kitabı okurken dinlediğim de serinin ruhunu tam anlamıyla yansıtamadığını düşündüm, tabii kişisel bir düşünce bu. :)
  Altyazıyı açarsanız şarkının Türkçe sözlerini takip edebilirsiniz.


Büyük Av, Dünyanın Gözü'nden bir kaç tık geride olsa da gayet güzeldi, bir ara tıkanıp okumakta zorlansam da son sayfalar da yazar toparladı ve seriye devam etme isteğim yeniden canlandı. Zaman Çarkı, her fantastik severin şans vermesi gereken bir seri bence. Umarım sizlerde okur, beğenirsiniz. İyi okumalar. :)

Alıntılar

Yapmaman gereken şeyi yapmazsan, kimseyi incitmek konusunda endişelenmene gerek olmaz.
Ölüm tüyden hafif, görev dağdan ağır.

Puanım




  

0 yorum:

Yorum Gönder