Orijinal Adı: Shameless
Yönetmen: Mark Mylod, Christoher Chulack, Mimi Leder
Yapımcı: Paul Abbott
Oyuncular: William H. Macy, Emmy Rossum, Ethan Cutkosky, Jeremy Allen White, Emma Kenney, Cameron Monaghan, Brenden Sims, Shanola Hampton, Steve Howey, Isidora Goreshter, Noel Fisher, Justin Chatwin
Mekanlar: South America, Chicago, Racine Ave, Illionis,
Kanal: Showtime
Yayın Tarihi: 9 Ocak 2011 - Halen Devam Ediyor
Sezon Sayısı: 7
Bir Sezondaki Bölüm Sayısı: 12
Bölümlerin Uzunuğu: 50 Dakika
IMDB: 8.7/10
Herkese merhaba değerli arkadaşlar! Uzun zamandır ara vermiş
olduğumuz ‘Öneri Atölyesi’ köşemize harika bir dizi ile devam ediyorum:
Shameless. Hepiniz adını bir yerlerden duymuşsunuzdur muhtemelen. Zaten
ülkemizde yeni çıkan bir dizi olan, başrollerini Hazal Kaya ile Burak Deniz’in
paylaşmış olduğu “Bizim Hikaye” isimli dizi de bu filmin uyarlaması (güya)
olarak çıkarıldı. Bundan sonra duymayanlarda diziyi duymuş oldular. Hazır yeni
sezona da sayılı günler kalmışken bu diziyi sizlere tanıtmak için hazırlamış
olduğum yazıyı sonuna kadar okumanızı rica ediyorum. Okuduktan sonra daha
izlemeden seveceğinizden eminim. J
Ben bu dizi ile lise
dönemimde tanıştım. O zamanlar tam hatırlamıyorum ama CNBC-E veya E2
kanallarından birinde görmüştüm ilgimi çekmişti. Sonra internetten izlemeye
kalkmıştım. Kesilmemiş sahneleri ile gördüğümde hoşuma gitmemişti, bana biraz
ağır ve terbiyesizce gelmişti. İzlemeyi kesmiştim ilk 3-4 bölümden sonra. Başka
dizilere devam etmiştim. Sonra nasıl olduysa üniversite döneminde içimdeki asi
kız uyanıverdi ve bir kez daha izlemek istedim. Ben izlemek istediğimde 7 sezon
birikmişti ve bunu yaklaşık 2 seneye yayarak izledim. Bu süreçte diziye
bağlandım ve “zamanında neden bırakmışım bu dizi bir harika dostum!” deyiverdim
içimden. Cidden izlemeye değer, her izlediğimde ayrı bir keyif aldığım diziydi.
Bazılarınız bana
kızabilirsiniz, özellikle dizinin içeriğini az çok biliyorsanız. Dizinin büyük
çoğunluğunun (%85 gibi bir oranının) müstehcen sahnelerden ve cinsel içerikli
olaylardan oluştuğunu biliyorum. Zaten adından da belli; Shameless. Ama diziyi sırf bu yönüyle değerlendirmek çok
sığ bir değerlendirme olacaktır. Bu dizi Türkiye’de yüksek oranda izleniyor ve
bunu izleyenler sadece böyle cinsel içerikli dizilere düşkün, rahat insanlar diyemeyiz.
Çünkü diziyi kim izlerse izlesin kendine bağlama kapasitesi var ve bu yönünü
cinsellik falan sağlamıyor. Dizinin
doğallığı sağlıyor. Biz hepimiz Amerika’yı kitaplarda ve filmlerdeki gibi
efsanevi bir yer olarak hayal ediyor olabiliriz ama bu dizi Amerika’nın “Getto”
dediğimiz varoş yerlerinde yaşayan yoksul halkın çektiklerinden tutun da,
Özgürlüklerin Ülkesi Amerika’nın çarpık, ahlaksız, düşkün yönlerini de gözler
önüne sürüyor. Amerika’da gerçek yaşamda görebileceğiniz, köşe başı
dilencilerinden fahişelere, uyuşturucu bağımlılarından çocuk annelere kadar
her şey olduğu gibi yansıtılıyor. Genç-yaşlı herkesin bizim üç öğün çay
içtiğimiz gibi içki içmesi, ergenliğe girer girmez seks hayatına girilmesi
gerektiğinin düşünülmesi, gayrimeşru çocuklar, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı,
fakirlikten ötürü hırsızlık ve fırsatçılık gibi kötü yollara başvurma veya çok
düşük ücretli de olsa zor işlerde çalışma, eşcinsellik, ensest, aile sorunları
gibi Amerika’nın bünyesini oluşturan olaylar da dizide olduğu gibi aktarılmış.
Aynı zamanda kapitalizme yönelik sahneler, her yerde fakirlerin dışlanıp
zenginlerin torpillerinin ön planda olması, ırkçılık, rehabilitasyona olan
talep, göçmen kaçakçılığı, fakir mahallelerindeki yerlerin satın alınıp
starbucks gibi zenginlerin gidebileceği yerlere dönüştürülerek fakir insanların
mahallelerinden kovulmaları gibi güncel sorunlar dizide önemli bir yer
kaplıyor. Bu özelliklere daha da
mükemmellik katan oyuncuların performansları aynı zamanda. Hepsi rollerini
öylesine güzel oynuyorlar ki karakterler ile bütünleşiyor ve empati
kurabiliyorsunuz.
Kısaca konudan da
bahsedelim. Amerika’nın Güney Yakası’nda küçük bir getto semtinde sefalet ve
türlü kötülüklerin hüküm sürdüğü bir mahallede, aileleri tarafından terk
edilmiş ve önemsenmeyen 6 kardeşin hikayesi konu ediniliyor.
Ian ise bizim tatlı
homoseksüel kızılımız. O da hayatta başına gelebilecek en kötü şeylerden
birisiyle mücadele ediyor. Annesinden ona geçen bir hastalık ve çevreden gelen
eşcinsellik baskısı. Hayatta olduğu ve olmak istediği kişi arasında bir arayış
içerisinde.
Carl ise tam benim
adamım. Tehlike seven psikopat bir karakter. Yangın çıkarmak, banka soymak gibi
çılgınca fikirler ondan çıkıyor. Gangsterden uyuşturucu satıcısına, sadık bir
sevgiliden soyguncuya, askerden hapishane mahkumuna kadar her türlü şekle
büründü küçük zibidi. Ah kerata şey! En sonunda ne istediğini buldu ya önemli
olan o.
Ve son kardeş, ailenin tek siyahisi şeker mi şeker Liam.
Dizinin başından beri en masum ve beladan uzak duran, sessiz Gallagher’dır
kendileri. Dizide bebekti şimdi koskoca adam oldu resmen.
Birde bu ailenin
sürekli içki içmek ve sadece çıkarları söz konusu olduğunda eve ve çocuklarına dönen
ilgisiz babası ayyaş Frank var ki ona da bayılmıyor değilim. O kadar iyi bir
oyuncu ki yaptığı tüm pislikliklere rağmen ona sizin de bayılacağınızdan
eminim. Hiç çalışmamasına rağmen para kazanıp hayatını devam ettirmenin bir
yolunu buluyor kerata. Kimi zaman bacağını kırıp sigortadan para alıyor, kimi
gün uyuşturucu pazarlıyor, kimi zaman dilenci kılığına giriyor. Bu parayı
elbette evlatlarına veriyor değil. İçkiye, eğlenceye veriyor. Anı yaşamak deyiminin
somut hali, bu hayata bir kez gelmişsen bunu sonuna kadar yaşamalısın, ne
istersen ne zaman istersen ve kiminle istersen yapmalısın felsefesi hâkim onda. Aynı zamanda zehir gibi kafası var.
Frank’in eşi ve çocukların annesi Monica ise bipolar
hastalığından muzdarip ve sabit bir hayata tutunamıyor. Çocukların ve Frank’in
hayatında bir oluşup bir kayboluyor. Kimseye kasten zarar vermek istemese bile
kişiliği ve hastalığı yüzünden çevresine sürekli ıstırap veren cinsten bir
insan.
Daha Kev, Veronica,
Mickey, Sheila, Svetlana gibi birçok karakter var ama onları da anlatırsak yazı
uzayacak. Onları sizin hayal gücünüze bırakıyorum.
İşte Shameless
ailesini size pek de kısa sayılmayacak bir yazı ile tanıtmış oldum. Bir içine
girdiğinizde bağımlısı olacağınız, bitirdiğinizde üzüleceğiniz, sizden bir
parça olacak, her karakterde kendinizi bulacağınız bir aile. Bu Türkiye’deki
versiyonu gibi tamamen dramdan oluşmuyor. Dram bayağı geri planda açıkçası.
Daha çok komedi, aşk, macera ağırlıklı. Hem gülüp eğleneceğiniz, hem bir şeyler
öğreneceğiniz, hem de yeri gelince ağlayıp üzüleceğiniz bir dizi arıyorsanız
Shameless ile tanışmanızı öneririm. Aşağıya da hoşunuza gidecek bir fragman bırakıverdim. Sevgiyle kalın. J
İSmini Netfilx'te ya da başka yerde duymuştum ama senin de yazdığın gibi ismi beni caydırmıştı ve tıklamamıştım. İçimden ismi 'shameless' olan bir diziyi ne izleyeceğim dedim yani. Amerika'nın bize vaktiyle Hollywood filmlerinde sunulan o pırıltılı, rüyalar ülkesi olmadığını göstermesi bakımından iyiymiş. Ama sanırım yine de tercih etmeyeceğim, neden dersen psikolojimi bozuyor bu tür aile dramları, ben Blanche gibi romantik, komedi, sonu mutlu biten, sevecen, fedakar ebeveynlerin, normal çocukların olduğu aileleri izlemek istiyorum. House of Cards bile asabımı bozdu. :)))
YanıtlaSilÇok güzel ve ayrıntılı tanıtmışsın, emeğine sağlık canım.
Amerika'nın gerçek yüzüne hoşgeldiniz diyorum ve görmek isteyenler kaçırmasın.:)
elbette ki tercih meselesi bazı insanlar (benim gibiler) daha gerçekçi, hayatın içinden, dram ve komedi ağırlıklı severler bazıları ise daha mutlu ve umut verici sıcacık ve insanı dünyanın kötülüklerinden uzaklaştıracak aile filmlerini. moralini bozacak psikolojini olumsuz etkileyecek olan dizi filmleri izlememek lehine olur elbette ki. senin dediğin dizileri duymuştum ama o kadar çok dizim var ki o dediklerine vakit bulamadım. ama yine de dizi listeme yazıyorum. evet amerikanın gerçek yüzünü merak edenler için en başta gelecek dizilerden birisidir shameless. merak edenler buyursunlar :) :)
Silbu diziyi kardeşim önermişti
YanıtlaSilKardeşin önerdiyse bir bak derim kardeşler güzel şeyler öneriler genelde :)
SilDaha önce duymamıştım. Merak ettim mutlaka bakarım :))
YanıtlaSilEvet merak ettiysen izleyebilirsin.birkaç bölüm izlersin sarmazsa bırakırsın zaten. Yorum için teşekkürler :)
SilEbet herkesin beğenebileceği türden bir dizi değil malesef ki. Bende ilk izlediğimde olumsuz görüşlere sahiptim yıllar sonra izleyince sevmiştim. Yorum için teşekkürler İlkaycım sevgiyle kal :)
YanıtlaSilgeçen kış izledim neydi yaaa, şimdi bizim hikayeyi de sevdim. ben de sizeee, iki dizi önereyim, skam, 13 reasons why.
YanıtlaSil13 reasons why ın ilk sezonunu izledim ben son bölüm hala aklımdan gitmiyor kızın banyo sahnesi filan :'( skam A da bakacağım. Teşekkürler öneri için :)
SilHenüz izlemedim. Aslında dizi izlemek istesem de yakalayan bir diziye rastlamak gerçek anlamda kırk yılda bir :)
YanıtlaSilEvet işte benim dizim diyeceğimiz diziler veya şarkılar bulmak bazen çık zor olabiliyor umarım buna bir şans verir ve beğenirsin. Yorum için teşekkürler sağlıcakla :)
SilYine merak ettiğim ama kararsızlık yaşadığım bir konuda senin yazınla karşılaştım. Böyle tesadüflere bayılıyorum önce Metro, şimdi de Shameless :)) Diziye şans vermeyi düşünüyorum, karakterleri ilgimi çekti :))
YanıtlaSilKalp kalbe karşı imiş demek ki kuzucuk. Diziyi katlanılır kılan, edepsiz yönlerine tahammül etmeni sağlayan dizideki sempatik karakterler zaten. Hepsi de çok başarılı oyuncular ve cidden rolleri ile bağları da oldukça kuvvetli. Yorumun için teşekkürler :):)
Silah yaa ben hiçbir diziyi izleyemiyorum Sümeyyecim malum evde ufaklık var :) sizlere keyifli izlemeler. Tanıtımın çok güzel olmuş bunu da demeden geçmeyeyim ;)
YanıtlaSilUfaklık olunca tabi sorun oluyor dizi izlemek kitap okumak gibi etkinlikler tatlı belalar adeta :) teşekkür ederim ablacım beğenmene sevindim
SilKağıt Salıncak bir izlesin de beğenirse mutlaka bana da izletecektir , teşekkürler paylaşım için :D
YanıtlaSilUmarım izler ve izletir sende beğenirsin umuyorum. :) severseniz bie eleştiri yazısı da sizlerin bloglarda görmek isterim. Sevgiyle kal :)
SilBenim izlemek istediğim dizilerden biri bu. Fiona'nın doğallığını ben de seviyorum. Bizim dizilerdeki köylü ya da fakir kızların her gün saç makyaj yapılı ve her bölümde farklı kıyafetlerle dolaşması hiç inandırıcı gelmiyor. İyi oyuncu rol için gerektiğinde güzelliğinden feragat etmeli.
YanıtlaSilÖneri için teşekkürler. Daha çok öneri yazısı yazsanız güzel olur bence :-) Bir de öneri yazısının altına daha önceki önerilerin linkini verir misiniz? Ben sizin bütün yazılarınızı okuyorum ama toplu olarak görmek iyi olurdu :-)
Evet bu dizidekiler gerçekten iyi oyuncular. Heo aynı kıyafetleri giyiyorlar, makyaj yapmıyorlar duygularını dibine kadar yaşıyorlar ağlamakta salya sümük gülmekse sonunq kadar ve ben gerçekten bu doğallığı seviyorum. Evet bende istiyorum sürekli öneri yazalım ama kitap yorumlarına zor zaman ayırıyorum çünkü üniversite son sınıfım son iki yıl dersler açısındanok ağır geçti esmanın da meşgıliyetleri var derken pek vakit ayıramadığımız oluyor malesef ki. Tabiki linki de veririz Şule abla bir sonrakilerde. Okuduğun ve değerli yorumların için teşekkürler :)
SilBen 4. sezona kadar gelebildim ama sonrasında arada başka diziler izledim falan koptu bildiğin :( İlk sezonu izlemek istedim sıkıldım sonra 2. sezondan başladım yine yarıda kaldı!!! Ama aklıma koydum bitireceğim bu diziyi =)) Yazı için teşekkürler, izleme isteğimi ateşledi
YanıtlaSil