Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 344
Baskı Yılı: 2015
Goodreads Puanı: 4.05 (4,918oy)
Arka Kapak Yazısı
Adli antropolog Dr. David Hunter, "ceset çiftliği" olarak anılan bir araştırma merkezinde çalışmak için ABD'ye gittiğinde, kendisini bekleyen kâbustan habersizdir.Uzmanlarla aynı konuya "merak salan" takıntılı bir katil, kendi dehşet verici deneylerini yapmak için kurban aramaktadır.
Tennessee'de çürümeye yüz tutmuş cesetler keşfedildikçe, Dr. Hunter da "gerçek vakalar" üzerinde çalışmak zorunda kalır.
Korkunç cinayetler, tüyler ürperten ayrıntılar...
Yorum
David Hunter sevdiğim polisiye serilerinden biri ve her kitapta bu seriyi neden sevdiğimi daha iyi anlıyorum. Simon Beckett kitaplarını çok iyi kurguluyor gerçekten. Seride bir polisiyeden istediğim ne varsa bulabiliyorum, gizem, gerilim ve polisiyenin bence olmazsa olmazı olan katil kim şüphesi ve onun peşindeki sonu gelmez koşturmaca.Ölümün Kimyası'ndan itibaren serinin en sevdiğim yönlerinden biri antropolijiyle yakından ilgisi. Antropoliji bu seriyi bir çok seriden ayıran bir özellik ve otopsileri, ölüm şekillerini okumayı seven biri olarak seriyi daha çok sevmemi sağlıyor. Diğer bir çok polisiye içinde kendi belli eden ayırt edici bir özellik.
Ölülerin Fısıltısı, David Hunter'ın bir süreliğine 'ölüm çiftliği' adlı tesise gitmesi ve kendini karmaşık olayların içinde bulmasını konu alıyor. Amansız bir seri katilin akıl almaz cinayetlerini konu alan kitap oldukça etkileyiciydi.
Yazarın olayları ele alış tarzı ve kurgusunu seviyorum, gizem ve gerilimi kitabın son sayfalarına kadar orantılı bir şekilde sürdürüyor. Bu kitaptaki seri katil gayet merak uyandırıcı ve iyi yazılmış bir karakterdi, hatta insanı şaşırtabilecek biriydi.
Kitabı okurken çok şaşırmadım ama okuması zevkliydi ve son sayfaları özellikle güzeldi. Kitabı beğendim ve seriye devam etmek istiyorum, şimdilik benim seride en sevdiğim kitap Kemiklerin Şifresi oldu. Polisiye seven biriyseniz mutlaka bu seriye göz atın derim. İyi Okumalar :)
Alıntılar
"İnsaların anılarımızdaki gibi kalmasını bekleriz, ama tabii asla öyle olmaz."
"Zamanla insan hemen her şeye alışabiliyor."
"Başarısızlık her zaman hayal kırıcıdır, ama olaya bir bütün olarak bakmayı sürdürmen gerek.
Her zaman bir sonraki sefer vardır."
"İnsanları onları normalde gördüğümüz gibi tanımlarız, ama o durumdan çıktıklarında, başka bir sahne ve durum içine yerleştiklerinde zihnimiz ayak direr. Bir zamanlar tanıdık olan, garip ve rahatsızlık verici olur."
"Sadece bir sorun hakkında konuşmanın o sorunla baş etmenin en iyi yolu olduğuna inanmıyorum, hepsi bu."
"Karşına fırsat çıktığında kullanmak için hazır olmak zorundasın. Bunun gibi şansları heba etmeyi kaldırmazsın. Bunu herkesten daha iyi biliyorsun.
Hayat çok kısa."
"Ne zaman birine kendimi alıştırsam diğerini hatırlıyor ve duygusal açıdan tekrar hırpalanıyordum."
"Düşüncelerimi girdikleri o hain döngüden uzaklaştıracak hiçbir şey yoktu. Ne de konuşabileceğim biri vardı."
"Şans. Şimdiye kadar pek sahip olmadığımız bir şey."
0 yorum:
Yorum Gönder