20 Temmuz 2016 Çarşamba

Yabancı (Yabancı #1) - Diana Gabaldon | Kitap Yorumu


Orijinal Adı: Outlander
Seri: Outlander #1
Sonraki Kitap: Kehribardaki Yusufçuk
Yayınevi: Epsilon Yayınları
Sayfa Sayısı: 838
Baskı Yılı: 2010
Goodreads Puanı: 4.19  (32,515 oy)

Arka Kapak Yazısı
   Sene 1945. Eski bir savaş hemşiresi olan Claire Randall, evine dönmüştür. Tekrar bir araya geldiği eşiyle ikinci bir balayına çıkar. Salisbury Düzlüğü’nde bulunan tarihi taş çemberini ziyaret ederler. Bu taşlardan birine dokunan Claire birden kendini, savaş yüzünden yıkılmış ve gruplaşmış sınır baskınlarına maruz kalan İskoçya’da bir yabancı olarak bulur. Sene 1743’tür.
   Anlayamadığı güçler tarafından zaman içinde geçmişe savrulan Claire, hayatı için tehdit oluşturabilecek mülk sahipleri ve casusların arasına düşmüştür. Cesur bir İskoç savaşçısı olan James Fraser, Claire’e öyle sınırsız bir aşk sunar ki, genç kadın sadakat ve tutku gibi iki zıt duygunun arasında sıkışıp kalır. Farklı zamanlarda yaşayan ve hiç ortak özellikleri olmayan bu iki adam arasında bir seçim yapması gerekmektedir.


Yorum
   Sevgili okurlar, öncelikle hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Çok satanlar listesindeki bir serinin ilk kitabı ile karşınızdayım. Öncelikle bu kitabı birçoğunuzun bildiğini, en azından dizisinden haberdar olduğunuzu düşünüyorum. Adından söz ettiren bir seri. Ben dizisinden haberdar değildim. Kitabını okumayı bir süredir düşünüyordum, kitabını elime alıp kapağını gördükten sonra bir dizisi olduğunu anladım. Belki bazılarınız diziyi izlemiştir ama ben öncelikle kitabını okumanın daha doğru olacağını düşündüm ve ilk kitabı bitirdim. 

    Epsilon Yayınevi özellikle de etkileyici fantastik seriler çıkardığı için bu seriye de büyük bir iştahla başladım. Tabi bir "Buz Ve Ateşin Şarkısı" beklemiyordum ama yine de hoş ve kaliteli bir seri olacağını düşünerek başladım. Beklentilerimin bayağı altında kaldığını ve beni hayal kırıklığına uğrattığını söylemeliyim. İlk başlarda güzel gidiyordu. Heyecanlı olmasa da güzel bir kitap olacağının sinyallerini veriyordu. Güzel bir kurgu ve fikirle karşımızdaydı. Ama ilerlediğimde keşke yazar bu kurguyu daha iyi değerlendirebilseydi diye düşündüm. Belki benim ruh halimden belki de kitap gerçekten sıkıcı olduğundan bilmiyorum ama kitabın neredeyse %70'lik bir kısmını sıkılarak okudum. En az 250 sayfanın sonunda göz devirdiğime yemin edebilirim. Neden sıkıldığıma gelirsek, öncelikle kitaptan daha fazla aksiyon, macera, gizem, hareket ve duygu beklemiştim ama bunları çoğu yerde ya hiç vermedi ya da çok az dozda verdi.Yazar bu tür beklentilerimin yerini fazlaca cinsellik, gereksiz diyaloglar ve mekan tasvirleri ile doldurmuştu. Özellikle "cinsellik" unsuru kitapta o kadar çok yerde geçiyordu ki bir an gerçekten "Elli Ton Serisi" okuduğumu zannettim. Bunun dışında kitabın başları ve sonlarında birkaç hareketlenme dışında heyecanlandıracak pek birşey olmadı. Sonu ise gerçekten benim pek tasvip etmeyeceğim şekilde bitti.


     Kitabın arka kapak yazısında göreceğiniz üzere kitapta önceki hayatında eşiyle birlikte mutlu bir hayat geçiren Claire Randall'ın bir takım olaylar sonucunda kendini yaşadığı yıldan yaklaşık 200 yıl geride bir ormanda bulması konu edinilmiş. Aslında kurgu hoş bir fikir üzerine dayanıyor. Özellikle Claire oraya gittikten sonra başından geçen ilk olaylar, kızıl bukleleri olan yakışıklı Jamie Fraser ile karşılaşana kadar iyice hareketleniyor. Onunla karşılaştığında okuyucu yeni aşkın başlayacağının sinyallerini alıyorlar. Aralarındaki çekim hoş, güzel diyaloglar ve tatlı flörtleşmelerle okuyucuya keyif veren yerler var. Ancak kitapta Claire'ın sürekli tacizlere uğraması, cinsellik ve şiddet fazla olduğu için kitabın keyif kaçırıcı yönlerinin de bir o kadar olduğunu söyleyebilirim. Kitapta bozulduğum bir diğer nokta kitapta bazı karakterlerin (spoiler olmaması adına kim olduğunu söylemeyeceğim) kitabın başlarında tarif edildiği haliyle sonradan birtakım davranışlarının çelişmesi. Bu karakterin kibar ve incitmekten korkan birinden şiddet seven bir zalime dönüştüğü noktaları görmezden gelemiyorsunuz. Birde bir iki yerde müslümanlıkla ilgili hoş olmayan ifadelerin geçmesi de beni öfkelendirdi biraz. Kitabı okurken yazarın kadın olduğuna dair ipuçları da vardı. Kadın karakterin çok daha başarılı tasviri, kadın-erkek ilişkisinin anlatılışı, belli yerlerdeki gereksiz uzatma ve tasvirler vs kadın kalemi olduğunu ele veriyordu. Neyse bu kadar eleştirerek kitaba ve yazarına da çok haksızlık yapmadan biraz da olumlu yönlerden anlatalım kitabı. 

    Kitapta eski bir İskoçya vardı. Eskilerin teknolojiden uzak ve o zamanın şartlarındaki halleri çok iyi betimlenmişti. Özellikle hemşire olan esas kız Claire'in tedavi için aşılar, ağrı kesiciler, asprin gibi ilaçlar yerine bitkileri kullanması, atlarla seyahat edilmesi, elektrik yerine gaz lambaları gibi ayrıntılar zamanın şartlarını çok iyi yansıtmıştı. Kitapta birçok paranormal olaya tanık olduk. Zaten arka kapaktan ve kitabın konusundan Claire'in zaman yolculuğu yapışından bunu anlamak zor değil. Kitapta cadılar, çeşitli efsaneler, hayaletler gibi ögeler mevcuttu ama bu okuyucuyu rahatsız edecek kadar yoğun ve alakasız değillerdi. Kitaba ayrı bir boyut kazandırdığını söyleyebilirim. İlginç özellikli, hepsi kendine özgü karakterlerin varlığı da kitabı renklendiriyordu. Kitapta entrikalı ve gizemli yerlerde oldu. Çok yoğun ve istediğim düzeyde olmasa bile heyecanlandran aksiyonlu olaylara da arada yer verilmesi kitabın kasvetini bozmaya yardımcı oldu. Gereksiz şiddet bölümlerini saymazsak dövüş sahneleri de heyecan vericiydi. Bunun bir seri olduğunu düşünürsek hikaye henüz bitmedi ve bazı gizemler diğer kitaplara kaldı. 

     Kitabın üslubuna gelirsek Claire'in diliyle anlatılmıştı tüm olaylar. Onun hisleri, onun hayalleri, onun savaşları üzerinden okuduk her şeyi. Kitap kalındı ancak akıcı olduğunu söyleyemeyeceğim. Gerçekten çok sıkılıp kitabı bırakmak istediğim yerler oldu. Gereksiz diyaloglar, abartılmış mekan ve kişi tasvirleri beni boğdu. Özellikle kitabın sonlarında bazı yerleri ve diyalogları çok gereksiz buldum. Claire ve rahiplerin olduğu yerler kitapta çok "emanet" duruyordu. Claire'ın kitabın sonunda Jaime için yaptığı bazı şeyler de çok alakasızdı. Yazarın kitabı uzatmak için kendini kastığı belli oluyordu. Benim beklentilerimin altında kalmasına ve beni gerçekten hayal kırıklığına uğratmasına rağmen seriye devam edip etmemek konusunda kararsızım. Bir yanım bu kitap gibi olacaksa onun yerine daha kaliteli eserlerin okunmak için beklediğini söylüyor, diğer yanımsa ilk kitapta gerçekleşmeyen bazı yüzleşmelerin, birtakım sırların diğer kitaplarda bulunacağını ve bu yüzden serinin daha da heyecanlanacağını söylüyor. Bende hemen olmasa da belirli bir süre sonra belki ikinci kitabını okuyabileceğimi düşünüyorum, en azından ikinci kitabın birincisi gibi "balayı" kitabı olmadığını umuyorum. Bundan önce belki dizisine de göz atabilirim. Bunu seri bittikten sonra yapmayı düşünsem de bu şuan mümkün görünmüyor. Dizideki başröllerden Jamie Fraser kitabı okurken hayalimde canlandırmamı kolaylaştırdı. Aynı şeyi Claire için söyleyemem. Onu dizidekinden daha farklı hayal ettim. İster dizisini izlemeyi tercih edin, ister kitabını okuyun umuyorum ki hiç sıkılmazsınız ve kitaptan zevk alırsınız. İyi okumalar :)

=>=>=>Küçük bir dipnot olarak; böyle kalın bir kitaptan şaşırtıcı da olsa kayda değer bir alıntı olacağını düşünmediğim için, alıntılar bölümünü es geçmek zorundayım. Serinin diğer kitaplarında böyle olmayacağını umuyorum. 





Puanım

12 yorum:

  1. kitap okumayı da pek sevmem ama bakalım sayende belki sevmeye başlarım takip edelim bakalım işin sonu nereye varacak ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım sevdirmeyi başarırız. Kitap okuma alışkanlığı kazanmak mükemmel birşey ve bundan mahrum kalmanızı istemem :)

      Sil
  2. Bugün Deep Tone'un siz tanıtmasıyla haberdar oldum blogunuzdan. Ve takip için geldim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlginiz için teşekkürler. Bende sizinkini takip edeceğim şüpheniz olmasın :)

      Sil
  3. Deeptone sayesinde blogunuzu keşfetme fırsatım oldu ama iyiki keşfetmişim. Bu tür bloglar çok önemli bence bize bilinmeyenleri tanıtıyorsunuz. Birkaç yazınızı da inceleme fırsatım oldu çok da hoşuma gitti bu yüzden hemen takibe aldım. Ben de kendi bloguma beklerim ^-^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlginiz için teşekkür ederim. Beğenmenize çok sevindim. Benimde blogunuza aynı ilgiyi göstereceğimden şüpheniz olmasın :)

      Sil
  4. Kitap bloglarına bayılıyorum! :)

    Farklı kitaplar ve farklı yorumlar okumak kimin hoşuna gitmez? :)

    Yaşasın okumak! :)

    (Ben de beklerim bloguma! Bu arada benim de kitabım çıktı! ;);) )

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim alakanızdan dolayı. Evet genel olarak bloglar eğitici, öğretici ve eğlendirici oluyor ama kitap blogları en harikası bence de. Yaşasın kitaplar! :) Blogunuzla da kitabınızla da yakından ilgileneceğim. Tekrardan teşekkürler :)

      Sil
  5. Merhaba yeni kesfettim blogunuzu takibe aldim bende beklerim sevgiler 😊

    bayankirpikk.blogspot.com

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim bende sizin blogunuzdan hoşlandım. Takipteyim.mutlu günler :)

      Sil
  6. Ben seriden dizisi sebebiyle haberdar oldum. İlk kitabı okudum ama serinin diğer kitaplarını okumamı istetecek kadar etkilemedi beni. Çok uzun bir seri. Diğer kitaplarını okumayı düşünmüyorum ama dizisini izlerim. Tabii bunda Jamie rolündeki oyuncunun da etkisi büyük :-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet Jamie'yi oynayan aktör gerçekten etkileyici. İlk kitap benimde diğer kitaplara olan ilgimi kırdı. Yinede belli zaman sonra belki ikincisini okurum hala böyle devam ederse bırakırım gibime geliyor. Dizisini kısa zaman da bende izlemeyi düşünüyorum. Teşekkürler yorumunuz için :)

      Sil