3 Temmuz 2016 Pazar

Taht Oyunları | Dizi Yorumu (6. Sezon)

   
 Evet arkadaşlar! Efsane gibi bir serinin efsane dizisi bir sezonu daha geride bıraktı. Bende biraz gecikmeli de olsa bunun kritiğini yapmak için sizlere bol spoilerlı bir yazı hazırladım. Öncelikle sizlere kitaplarından bahsetmek istiyorum. Kitaplar ile sezonları karşılaştırdığımda her sezon ilerledikçe kitap ile dizinin paralelliğinin gitgide bozulduğunu kitabı okuyanlar fark etmiş olmalılar. Kitaptaki karakterlerin dizide hiç girmemiş olması, kitapta öldürülen bazı karakterlerin dizide, dizide öldürülen bazı karakterlerin ise kitapta hala yaşıyor olması, kitapta karakterlerin planları ve yer aldıkları saflar ile gerçektekilerin farklı olması gibi çok göze çarpan farklılıklar var. Bunda George Martin'in henüz kitabını yazmadığı Kış Rüzgarları'nda karakterlerin akibetleri belli olmamasına rağmen senaristlerin sezonu devam ettirmek için senaryo üretmek zorunda kalması da etkili tabi. Sezonun sonlarına doğru bazı noktalarda kitapla olan zıtlıklar giderilmeye çalışılsa da yine de hala aralarında çok farkın olduğu görülebiliyor.
   

 Ben en çok en son sezon olan altıncı sezonun üzerinde duracağım ama bunu da diğer sezonlar ile karşılaştırmalı olarak ve o sezonlara atıfta bulunarak yapacağım için sizlerinde bazı detayları hatırlamasına yardımcı olacağım. Biliyoruz ki yönetmenlerin iddiasına göre en dehşet verici sezonun bu olacağı söyleniyordu. Hem dizinin adının duyulup hayran kitlesinin artması, neredeyse tüm dünya tarafından izlenmeye başlaması hem de önceki sezonlarda yaşadığımız efsane sahneleri de düşünürsek gerçekten herkesin merakla beklediği bir sezon olmuştu. Bu kadar hayran kitlesi ve bu kadar çok bahsinin geçmesi üzerine epey yüksek bir beklentimiz vardı. Ben şahsım adına bir parça hayal kırıklığına uğradığımı söylemeliyim. İlk sezonlar ve kitaplar çıtayı öylesine yükselttiği için mi yoksa senaristlerin herkesin onlardan beklediği yükün ağırlığından yeterince iyi iş çıkaramadığı için mi bilemem ama beklentimin biraz altında kaldı. Ama şunu belirtmeden geçemeyeceğim. Tüm sezonlar arasında en iyi sezon olduğunu söyleyemem çünkü 5. sezon ve diğer sezonların her bölümünden ufak bir bölüm bile heyecansız, olaysız, entrikasız geçmezken bu sezonda bazı bölümler cidden beni sıkan sahneler oldu ve çok entrikalı ve atraksiyonlu bir sezon değildi. Ama şöyle de bir gerçek var ki diğer sezonlarda olmayan en efsane en tüyleri diken diken edici bölümler ise bu sezondaydı. Örneğin 6. sezon 5. bölüm bence bir efsaneydi ve diğer game of thrones hayranları içinde öyle olduğundan eminim. Bu yüzden yönetmenlerin iddia ettiği gibi en mükemmel sezon olamasa da benim gözümde yine de izlemekten keyif aldığım bir dizinin keyif aldığım bir sezonuydu.
           
[Aşağıda SPOILER içeren noktalar bulunabilir]
    Beşinci sezonun sonu hatırlayacağınız üzere seyirciyi heyecanla bekletecek şekilde sona ermişti. Jon Snow ölmüştü ve akıbeti belirsizdi. Bu sezonun ilk bölümlerinde ilgi odağımız ise şömine başında ölü ölü  yatan Jon Snow dirilecek mi dirilmeyecek mi sorusuydu. Buna cevap bulduk ancak bu dirilmenin onun üzerinde nasıl etki yarattığı üzerinde pek fazla durulmadı. Öte yandan Cersei cephesinde ise durumlar biraz daha farklıydı. Utanç yürüyüşünün ardından artık otoritesi kaale alınmayan, kendi oğlu ve amcası tarafından hor görülen ezik birine dönüvermişti. Ama Cersei Lannister'dan bahsediyoruz. Onun pes ettiği ve susup oturduğu nerede görülmüş. Yüce Serçe ve İnanç'tan intikam almak için pusuya yatmış bekleyen Cersei, sezonun son bölümlerine doğru gittikçe güçlenerek ucu herkese dokunacak dev bir yıkımın mimarlığını yapmaya devam etti. Final bölümüne damgasını vuran en etkileyici dört kadın karakterden birisiydi Cersei. Kardeşi ve sevgilisi Jaime Lannister ise onun gözüne girmek için her yola başvurmaya kararlı. Ama buna değecek birisi mi, bence Jaime için bunu sorgulama zamanı geldi. 

                                 

 Daenerys cephesi ise biraz daha fırtınalıydı. Bu sezon ejderhaları bolca gördüğümüz bir sezon oldu. Biliyoruz ki Dany geçen sezon Meeren'den uçup gitmiş, bir dağ başında kalakalmıştı. Onu orda bir Dothrak kabilesi bulmuş ve esir etmişti. Oradan aşıkları sayesinde kurtulmayı başaran Khaleesi, artık harekete geçmesi gerektiğini anladı ve hakkı olan toprakları almaya gitmek için kolları sıvadı. Bir önceki sezon Varys tarafından yanına getirilen uğurlu cücesi Tyrion için ise mükemmel bir iyilik yaptı. Bu da sezon finaline damgasını vuran diğer kadın karakterdi. Sansa ise bir önceki sezon Theon yani namı-diğer Reek ile atlayarak kaçıp kurtulduğu Ramsay Bolton'dan intikam alıp Winterfell'i geri almak için sığınabileceği tek adama sığındı. Abisine. Abisi ise bu teklifi geri çevirmedi. Yine efsane bir bölüm olduğunu iddia ettiğim dokuzuncu bölümde harika bir "Piçler Savaşı" seyrettik ve Jon Snow bizi yine yanıltmadı. Onuncu bölümde Jon Snow'un geçmişi ve ailesinin kim olduğunu öğrenmiş olduk ve o Kuzeyin Kralı ilan edilerek taht mücadelesine yeni bir isim daha eklenmiş oldu. Final bölümünün bir "kadınların gücü" bölümü olduğunu düşünsekte kazanan tek erkeğin Snow olduğunu söyleyebiliriz. Arya ise tam bir intikam meleğiydi ve kuzeyin kralı Robb Stark'ı ellerinden alan adamın peşine düştü. Bunu yaparken Yüzsüz Adamdan öğrendikleri pek bir işe yaramışa benziyordu. Finalde kitaba ve ev sahibinin laneti efsanesine bağlı kalınması hoşuma giden bir detaydı. Bran cephesinde ise yine pek bir gelişme olmadı ama beşinci bölümde Bran sahnesinde izleyenleri dehşete düşürecek şeyler yaşandı. Yine George Martin'in efsane fikirlerinden birisiyle bir karakterin isminin nereden geldiğini öğrenmiş olduk. Hala o bölümün etkisindeyim ve hatırladıkça ağlamak istiyorum diyebilirim.
        

 Bu sezon birçok açıdan güzeldi. Ama yavaş ilerleyen bir sezon oldu. Diğer sezonlar gibi her bölüm heyecan yaşanmıyordu. Kral şehrinde Cersei'nin, Margaery'nin kendi hallerinde takılmaları, Meeren'de Dany ortaya çıkana kadar geçen boş konuşmalar, Jon Snow'un hayata adapte olaya çalışması, Bran'in hala yapması gereken şeyleri yapamayacak kadar güçsüz olması sezonu durgun yapmıştı. Çoğu sezonda hisettiğim heyecan ve merak olmadan izledim bölümleri. Ancak yine de önümüzdeki sezon için oldukça heyecanlıyım ve karakterlerin akıbetini görmek için sabırsızlanıyorum. Kesinlikle izlemeniz gereken bir dizi olduğunu söylemem gerekiyor. Kitabını da mutlaka okuyun. Her ikisinden de alacağınız tatlar başka başka oluyor. Kitabı okuduğumdaki Jon'u da çok severdim ama dizideki haliyle kanlı canlı izlemek daha başka oluyor. Dizide çalan şarkılar, sahneler kitabı daha da gerçekçi kılıyor. İzlenmeye değer bir sezondu. Finali de müthişti. Akılda birçok merak unsuru bıraktı. Gelecek sezonu heyecanla bekleyeceğimizden eminim. Daha bir sene var ve bu biz fanlar için biraz sinir bozucu ama ne denir Sonunda vuslat varsa beklemek de güzeldir. İyi seyirler :)

Bu sezon için puanım

7 yorum:

  1. Çok övüldüğü için bu diziye başlamıştım ancak argo ve müstehcenlik çok fazla, devam etmedim. Benim açımdan rezalet.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet malesef o yönü benim içinde çok kötü. Ama kurgunun büyüsüne kapılınca oralara takılamadım. Yinede gerçwkten o yönden hak veriyorum size. Bu çok olumsuz bir yön umarım ileriki sezonlarda bununda az görürüz

      Sil
  2. Dizi kurgu anlamında gerçekten çok güzel ama Emine Bektaşi'nin belirttiği argo ve müstehcenlikler çok alakasız ve çok fazla gerçekten. Gerek yok bunlara ama yine yapacaklardır. Herkes görmezden gelemiyor doğal olarak.
    Diziye gelecek olursak bence en kötü sezon olmaya adaydı, eğer son iki bölümdeki gelişmeler olmasaydı. Ben diziyi bırakmayı bile düşündüm, bir sene boyunca hiçbir şey yapmamış bunlar diye. :D Sonradan durumu kurtardılar. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle katılıyorum bende iddia ettikleri kadar etkili bir sezon olmadığını belirtmek isterim bence bazı damga vuran birkaç sahne ve bölüm hariç bir sezon olarak bakıldığında gerçekten kötü bir performans sergilediklerini düşünüyorum. Umarım yedinci sezonda daha iyi işler çıkarırlar. :)

      Sil
  3. maşallah hepsini izledin he :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İzledim izledim normalde kitabını okuduğum şeylerin dizi ve filmlerini izlemem ama game of thrones ayrıydı izledim :)

      Sil
  4. Blogunuzu büyük bir ilgiyle takip ediyorum. Paylaşımlarınız ve tasarımınız harika. Yayın hayatınızda başarılar dilerim.

    Bu arada birbirinden güzel yerli diziler için online dizi sitemize bekleriz. Türkiye'nin en sevilen tv programlarını ücretsiz yayınlıyoruz. Tek parça dizi videoları izlemek için lütfen web sitemizi ziyaret ediniz.

    ▶ canlidizihdizle.blogspot.com.tr

    YanıtlaSil