1)Almaktan vazgeçemediğin bir şey var mı?
Var tabi olmaz mı? Birçok kitap bloggerının da vereceğinden emin olduğum cevap: Kitaplar... D&R ya da başka kitap mağazasına "şöyle bir bakmak" için girdiğim her seferde mutlaka en az bir kitap alıyorum bu yüzden yanımda gezen arkadaşlarım çoğu zaman benim öyle yerlere girmemi engelliyorlar çünkü para var mı yok mu demeden yüklü miktarda kitap aldığım zamanlar olmuştur. Bazen de Gratis'e girip 100'lü rakamlarla çıktığım görülmüştür. Oda lazım bu da lazım derken onca para verdim bakım ürünleri ve kozmetiğe de. Bayan olmak sıkıntılı bir şey olabiliyor bazen. Hele ki kendi adınıza kredi kartınız varsa ve kendinizi tutamıyorsanız kesinlikle öyle yerlere girmeyin derim. Yoksa ay sonu benim gibi kıvranır durursunuz arkadaşlar :(
2)Büyük, kocaman bir acı hissettin mi?
Günümüzde öyle hastalıklar, öyle acı çekenler var ki onları görünce yaşadığım ufak acı ve hastalıklara rağmen şükrediyorum. Öyle büyük bir şey hissetmedim. Ama kağıt kesiğinden nefret ederim. Bence serçe parmağı bir yere çarpmak ile yarışır. Şuan sadece odaklanıp kağıt kesiğini düşünmek bile beynime iğneler batmasına sebep oluyor. Gerisini siz düşünün. :)
3)Altın günlerine dair korkunç bir anın var mı?
Annemde sevdiğim yönlerden birisi altın günlerine katılmaması. Bu yüzden öyle altın günlerine has bir anım yok. Ama kalabalık kadın oturmaları çoğu zaman oluyor. Bunu altın günü gibi düşünürsek, çok korkunç bir anım olmasa da o an hayatımla ilgili konular konuşulması, bana özel hayatla ilgili sorular sorulmasından hiç hoşlanmıyorum ve ne yazık ki bunu hepsi yapıyor. Saygısızlık olmasın diye aksi bir cevap da veremiyorsun, çok sıkıntılı durumlar çıkıyor ortaya. Kısacası S E V M İ Y O R U M! :D
4)Özel bir yeteneğin olsa ne olmasını isterdin?
Aklıma birçok şey geldi. Ama görünmezlik hep ilgimi cezbetmiştir. Suistimal etmeden, yerinde kullanabileceğim bir özellik olurdu. Ya da kimi kandırıyorum ki gayette ederdim suistimal. Sevdiğim insanlar hakkımda ne diyor gizlice dinlerdim, aşık olduğum insanın bir gününü izlerdim ya da birçok insana yararı dokunacak gizli bir bilgiyi edinmek için kullanırdım kim bilir :D Harry Potter'da en hoşuma giden sahnelerden birisi de Harry'nin o pelerini giymesiydi. Belki bundan olabilir. :)
5)"Etraf ne der" diye düşünmeden hareket edebilir misin?
Her zaman olmasa da çoğu zaman kendi düşüncelerimi başkalarının düşüncelerinden önce tutarım ve kimsenin dediğini takmam. Ama özellikle ailem 'etraf ne der' düşüncesine sadık oldukları ve beni de öyle yetiştirdikleri için, ister istemez bazı hareketleri yaparken içten içe tereddütte kaldığım falan oluyor.
6)Hangi mevsimi seversin?
Çoğu kişi kışı ve karı sever. Onun getirdiği huzuru da. Ama ben öyle düşünmüyorum. En sevmediğim mevsim sorulsaydı cevabım kış olurdu. En sevdiğim mevsimden ziyade en sevdiğim hava güneşli olan ve insanın içine kasvet basmasına neden olmayan havalar oluyor. Bu bazen kışın bile olabiliyor. Ama belki ilkbahar günü doğduğumdan mı bilinmez en sevdiğim mevsim ilkbahar, en sevdiğim ay da nisan ayıdır. Bana her şeyin yeniden canlanmasını, sıcaklığı, özgürlüğü anımsatıyor. :)
7)Blog yazmak sana ne kattı?
Birçok şey kattı. Burada kısaca satırlara sığdıramayacağım şey. Öncelikle çok başarılı bulduğum, yazılarını zevkle takip ettiğim çok iyi blogger arkadaşlar edinmeme sebep oldu. Blog sayesinde daha fazla kitap okur, kitap okuma işini daha ciddiye alır oldum. Hatta okuduğum kitapları burada yorum olarak paylaştığım için, okuyan ve takip edenleri yanlış yönlendirmemek adına kitapları daha önyargısız ve daha dikkatli okumaya başladığımı bile söyleyebilirim. Yazım ve cümle kurma kabiliyetinden tutun da, blog için araştırmalar yaparken birçok bilgi edindim. Bir bloggerın yaşayabileceği birçok şeyi tecrübe edindim kısacası. Üstelik kitap okumak haricinde, boş zamanları en iyi değerlendirme aracı olduğunu düşünüyorum. Ve şu cümlenin yarattığı farklı bir özgüven de olmuyor değil elbette "Hey benim bir blogum var." :)
8)En sevdiğin dizi, film, animasyon ve kitap hangileri?
En sevdiğim dizi şüphesiz ki Sherlock. Çünkü zekice tasarlanmış, özgün kurguları seviyorum. Kitaba bağlı kalınmış, güzel uyarlamaları da. Sherlock'un dehası, dizinin özgünlüğü, karakterlerin sempatikliği beni oldukça çekiyor. Bitmek üzere olmasına en üzüldüğüm dizidir kendileri.
En sevdiğim filme gelecek olursak; Titanik'in bendeki yeri farklıdır. Birçoğunuz gibi bende defalarca seyrettim ama hala seyretsem sıkılmam gibime geliyor. Birde verdiği mesajı sevdiğim, kaliteli bir dram olan Yeşil Yol'u gerçekten çok seviyorum. Pek film izlemediğim için biraz eski usül takılıyorum ama bazılarınızın favorileri arasında da benim seçtiğim bu filmleri görmüş olmak, o kadar da zevksiz olmadığımı gösteriyor. :)
En sevdiğim animasyon sorusuna verecek pek cevabım yok. Çünkü çocukluğumdan beri pek animasyon izlemediğimi fark ettim. Buz Devri serisine bayılıyorum. Hala yeğenlerim izlerken bende oturup izlerim ama benim çocukluğumun ilk göz ağrısı olan, CD'sini ilk aldığım ve heyecanla defalarca izlediğim Kayıp Balık Nemo'nun bende yeri ayrıdır. Onu da söylemeden geçemeyeceğim. :)
En sevdiğim kitaba gelirsek; benim için cevaplaması en zor soru bu olur heralde. Çünkü kitaplar arasında öyle çok ayrım yapmam. Benim için"en"ler yoktur kitaplarda "daha"lar vardır. Zaten çok beğendiklerimi de kategorilerine göre beğenirim. Fantastik kurguda Locke Lamora'ya bayılırım. Dram türünde Jodi Picoult eserlerini severken polisiyede Grange'in Siyah Kan'ı diyebilirim. Yani kısacası çok fazla seçenek var. O nedenle bu soruyu pas geçeceğim. :)
9)Düşlediğin hayatı yaşayabildin mi?
Henüz cevabım hayır yaşayamadım olacak. Ancak ileri de gerçekleştirmek istediklerimi gerçekleştireceğim bir ömrüm olursa, bu cevap değişebilir. Umutluyum. :)
10)Gece yarısı uyanıp sevdiğiniz birinin nefesini dinlediniz mi?
Gece uyuduğumda dünya yansa umrumda olmuyor genellikle. Bu yüzden öyle bir şeye teşebbüs etmedim şimdiye kadar. Belki nasıl bir şeymiş diye ilerde denerim. :)
Soruları cevaplarken çok eğlendiğim, güzel bir mimdi. Katılmak isteyen herkes davetlimdir. Ayrıca şu blogları özel olarak davet edeyim istedim. :)
Mimlerinizi zevkle okuyacağım. Herkese bol mimli günler. :) :)
Allah'ım mimlendim ya ben :)) Ne zamandır görüyordum bu mim'i. Bir vatandaşta şu garibanı mimleyim demedi :)))))) Şaka bir yana çok teşekkür ederim canım. Yaparım ki ben bunu :)
YanıtlaSilAyy o kağıt kesiği yok mu? Aklıma geldikçe canım acıyor :))
yorum için teşekkür ederim. yaptığınız anda okuyacağım merakla bekliyorum. :) :)
SilGüzel bir mim ve samimi cevaplar. Dilediğin her şey gönlünce olsun 😊
YanıtlaSilteşekkür ederim yorumun ve güzel dileklerin için. aynı dileği bende senin için paylaşıyorum :)
SilSamimi cvplar olmus canm 😃 aman bosver gece gece birilerimi koklanırmışş 😃 uyu sen
YanıtlaSilHaha gerçekten kahkaha attım :D çok haklısınız. Gece uykum dışında hiçbir şey ile ilgilenmem prensip olarak. Yorum için teşekkürler sevgiyle kalın :) <3
SilO görünmezlikten bir adet de ben alabilir miyim? :)
YanıtlaSilHarika cevaplar, efendim, kaleminize sağlık! :)
Tabikide alabilirsiniz efendim. Çok işlevseldir. Bende değerli yorumunuz için teşekkür ederim. Sevgiyle kalın :)
SilÇok güzel bir mim olmuş sizinki de!
YanıtlaSilGörünmezlik güzel olurdu gerçekten de. :)
Hı bir de buradan teyzelere sesleniyoruz, özel hayatlarımızla alakalı soru sormaktan vazgeçmelisiniz! :D
Hemde tüm tüm tüm teyzeciklere. Görünmezliğin talibi çok. Valla çok da kullanışlı olurdu. Yorum için teşekkürler. :)
SilKağıt kesiği,bilirim o acıyı -,-
YanıtlaSilGüzel bir mim olmuş,eline sağlık :)
Kelimeye üç saniye bakınca içiniz acıyor cinsinden bşr acı değil mi? :) ben yorumun için teşekkür ederim tuğçecik. Sevgiyle kal :)
SilYaa ama ben bu bloga hep denk geliyorum ama üye olamıyorum bir türlü... Error veriyor, benimle mi ilgili yoksa siteyle mi anlayamadım o.O :)) Çok güzel cevaplar bu arada :)) ♥
YanıtlaSilTeşekkür ediyorum. Bir saniye hemen kontrol ediyorum elifcik :)
SilYes!! Sonunda başardım Sümeyye :D Çok sevindirik oldum bir anda :)) ♥
SilAsıl ben takibin ve ponçik yorumların için sevindirik oldum yahu. Kocaman teşekkürler :) <3
SilMime davet edenin güzelliği o. :) teşekkür ederim tekrardan İlkaycım. Böyle güzel mimler katılmak çok keyifli oluyor. :)
YanıtlaSilYeşil yol mu? TRT'nin vazgeçilmez filmi harbiden mükemmeldir. Cümlelerine baktım da bazen kocaman bir insansın bazen de küçük bir çocuk gibisin anlayamadım ama hoşuma gitti. Benim bir blogum var lafını bir tek ben mi söyleyemiyorum kimse ne yaptığımı bilmiyor lanet olsun
YanıtlaSilNeyse okuması çok keyifliydi ben de yapmak istedim. Umarım yazarım :)
Öncelikle değerli yorumun için teşekkür ederim. Evet içimde her yaştan insan barındırdığım söylenir vardır söyleyenlerin bir bildiği. Yaparsan okumak isterim zevkle de okurum. Güzel bir mim çünkü. Sevgiyle kal :)
Silzevkle okudum cevaplarını dediğin gibi ha kağıt kesiği ha jilet kesiği hiç farkı yok:))))
YanıtlaSilEvet ikisi de insana çok keskin bir acı veriyor malesef ki. Yorum iöin teşekkürler :)
SilNe pis bir şeydir kağıt kesiği yaaa:( Güzel mim, samimi cevaplar... Kalemine sağlık... Sevgiler....
YanıtlaSilGüzel yorumun için ben teşekkür ederim. Sevgiyle kal :)
SilCevapları okurken çok keyif aldım ve Gratis olayında birazcık kendimi gördüm ;) Mim için teşekkür ederim Sümeyyecim yapacağım *.*
YanıtlaSilBende değerli yorumun için teşekkür ediyorum canım yaparsan zevkle okurum
SilSağlıcakla kal :)
Mim için teşekkürler. Bu hafta yapmaya çalışacağım :-)
YanıtlaSilSanırım ilk soruya hepimiz aynı cevabı vereceğiz :-)
Siyah Kan bende okunmayı bekliyor. Bu yorumundan sonra daha erken okuyacağım onu.
Henüz yaşın genç. Hayallerimize kavuşmak için çalışmak ve kendi paranı kazanmak gerekiyor bence. Umarım ileride hayal ettiğin hayatı yaşarsın :-)
Teşekkürler Şule Hanım güzel dilekleriniz de güzel yorumunuz dq beni çok mutlu ettin umarım hepimiz hayallerimizi gerçekleştirebiliriz. Siyah kan gerçekten güzel bir eserdir. Miminizi yaparsanız severek okurum. Sevgiyle kalın :)
Silyaptım ki , teşekkür ederim :D
YanıtlaSilHemencik bakıyorum. Olley :)
Silkesinikle, Harry'nin o pelerini insanı oldukça etkiliyor. galiba en güzel doğum günü hediyelerinden bir tanesi. bayanlar cemiyetini (misafir toplantılarına verdiğim ad) ben de sevmiyorum, hayli sıkıntılı durumlar olabiliyor. büyük ihtimalle görünmezliği misafir kafilesinde kullanırdım. :D yanıtlarını okurken çok eğlendim Süm, bayağı eğlenceli bir mim olmuş. ^^
YanıtlaSilbaharı ben de severim, ama polone karşı alerjim olunca, ilkini değil, sonunu severim ben de diyerek sonbahar insanı olup çıkmıştım.
Haha görünmezlik pelerinini kadınlar toplantısında kullanmak ha.bak bu gelmemişti benim aklıma. Polene benimde alerjim var ama yine de bahara hayor diyemiyorum.bahar olsun da ilkbahar da sonbahar da fark etmiyor açıkçası. Sonbaharı da severim ama ilkbahar ayrıdır benim için. Eğlenmene sevindim rivercım. Teşekkürler tatlı yorumun için :)
Sil