5 Eylül 2015 Cumartesi

Leyleklerin Uçuşu - Jean Christophe Grangé | Kitap Yorumu


Orijinal Adı: Le Vol Des Cigognes
Seri: Yok
Yayınevi: Doğan Kitap
Sayfa Sayısı: 358
Baskı Yılı: 2002
Goodreads Puanı: 4.01  (1,883)
Benim Puanım: 4,5/5

  Arka Kapak Yazısı

  Göçmen kuşlardır leylekler. Her bahar Avrupa'ya gelir, yaz sonunda tekrar Afrika'ya doğru yola çıkarlar. Ama bu yıl geri dönmeyecekler.. Louis Antioche'un kayıp leyleklerin sırrını çözmek için çıktığı yolculuk kısa sürede kabusa dönüşür. Parçalanmış cesetler, nereden çıktığı belli olmayan katiller... Arayışı onu, Bulgaristan'daki Çingene mahallerinden işgal altındaki toprakların güneşte kavrulan kibutzlarına, Orta Afrika Cumhuriyeti'nin balta girmemiş ormanlarından Kalküta'nın araka sokaklarına kadar götürecektir. Hatta cehenneme kadar...

 Yorum

  Ben kitaba başlamadan önce kitabın alegorik tarzda yazıldığını, leyleklerin göçmen insanlar olduğunu falan düşünmüştüm. Okumaya başladım, kitap gerçekten leylekleri konu alıyordu, leylekler insanların yerine kullanılan figürler değildi. Başta garip bulsam da bunu sayfalar geçtikçe yazar hikayesini işlemeye başladı ve bu durum garip olmaktan çıktı.


  Grangé severek okuduğum yazarlardan biri, kurgusu, hayal gücü ve konuyu işleyiş tarzını seviyorum. Leyleklerin Uçuşu'nu da aynı şekilde zekice ve çok güzel yazmış. Grangé'le ilgili tek sorunum betimlemeleri, uzun betimlemelerini okurken sıkılıyorum "bir an önce konuya dönsek" moduna giriyorum. 

  
  Kitap birinci ağızdan, baş karakterimiz Lois Antioche tarafından anlatılarak yazılmış. İlk sayfalarda alışamamıştım, sayfalar geçtikçe daha iyi oldu yine de polisiye-gerilim okurken üçüncü kişi bakışıyla yazılmasını tercih ederim. 


Okurken leyleklerle ilgili yeni şeyler de öğrendim meğer hiç tanımıyormuşum leylekleri :D

  Lois leyleklerin peşinden yola çıkarak Avrupa'dan Afrika'ya onları takip ediyor. Bu uzun yolculukta şaşırtıcı bir çok şeyle karşılaşıyorsunuz ve sayfalar ilerledikçe olaylar karışıyor. Orta Afrika'da ki ormanda geçen sahneler bana yazarın Ölü Ruhlar Ormanı'nı anımsattı, betimlemeler de bir an için Ölü Ruhlar Ormanı'nı okuyormuşum gibi hissetmeme neden oldu. 


  Kitap zekice bir kurguyla ve gizemle sizi sıkmadan güzel bir maceraya sürüklüyor. Bu türü seviyorsanız okuyun derim.



Alıntılar

"Dünyanın çoğu kez sanıldığından da açık olduğunu, ne kadar alışılmış olursa olsun, gerçeklerin şeffaf ve canlı göründüğünü bilmiyordum." 
"Tek şansım, tek başıma olmam." 
"-Söyle bana Marcel, Rom çocukları neden bu kadar pis?
-Boş vermişlik falan değil Louis.Bu eski bir gelenek. Romlara göre çocuk o kadar güzel bir yaratıktır ki, nazar değdirmeye hazır yetişkinlerin ilgisini çeker. Onun için hiç yıkamazlar. bir çeşit gerçeği peçeleme.Güzelliklerini ve saflıklarını başka gözlerden saklamak için.
"

Puanım 


0 yorum:

Yorum Gönder