4 Mayıs 2016 Çarşamba

Ovaların Kurdu Cengiz Han (Fatih #1) - Conn Iggulden | Kitap Yorumu

Orijinal Adı: Wolf of the Plains
Seri: The Conqueror #1
Sonraki Kitap: Okçuların Efendisi
Yayınevi: Koridor Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 451
Baskı Yılı: 2007
Goodreads Puanı: 4.32  (17,062 Oy)

Arka Kapak Yazısı

"Ben tepelerin toprağı ve kemikleriyim. Ben kışın kendisiyim"

  Babası kurulan bir tuzakta öldürüldüğünde, Kurtlar kabilesi hakanının ikinci oğlu Timuçin daha on bir yaşındaydı. Ailesi kabileden atıldı; yiyecek ya da barınakları bile olmadan, Moğol düzlüklerinin zorlu ortamında açlığa ve ölüme terk edildi. Kısa sürede yetişkinlerin dünyasına giren Timuçin hayata zor bir başlangıç yapmıştı ama doğanın ve insanların oluşturduğu tehditlerle başa çıkmayı öğrenerek hayatta kalmayı başardı. Başka yabancılarla birleşerek kendi kabile kimliğini yarattı. En zor dönemlerinden birinde, savaş halindeki bütün kabileleri birleştirme ve gümüş insanları kendi buyruğu altında toplama hayali zihninde canlandı. Böylece, Çimen Denizi´nin hakanı Cengiz oldu. 

  Cengiz Han´ı Cengiz Han yapan gerçeği sorgulamak insanlık tarihinde en büyük uğraşlardan biri olmuştur. Cengiz Han ki Moğol düzlüklerinde başıboş gezen bir kabileyi karşı konulmaz bir askeri birlik haline getirerek dünyanın büyük bir bölümünü fethetti ve yüzlerce yıl hüküm sürecek bir imparatorluk kurdu. Fatih dizisinin ilk kitabı olan Ovaların Kurdu denizler hakanı Cengiz Han´ın en erken dönemini merak edenler kadar onu hırsı yüzünden barbar olarak nitelendirme yanılgısına düşenler için de nefes kesici bir okuma sunuyor.

Yorum

  Merhaba! Fatih serisinin ilk kitabı Ovaların Kurdu Cengiz Han'ı nihayet bitirdim ve karşınızdayım. İlk olarak serinin dördüncü kitabını görüp beğenmiş ve okumaya karar vermiştim. Seri olduğunu öğrenince de ilk iki kitabı almıştım ve bir türlü okuyamamıştım. Şu sıralar daha çok klasiklerden okuduğum değişiklik yapmak istedim ve bu kitaba başladım.

  Cengiz Han hiç şüphesiz büyük ve gizemli bir insan, onun hakkında roman okuma fikri beni pek cezbetmişti ve serinin güzel olmasını çok istiyordum. Kitaba farklı bir heyecanla başladım, uzun zamandır tarihi roman da okumuyordum ve bu kitap güzel bir değişiklik oldu.

  Seri toplam beş kitaptan oluşuyor ve Ceniz Han'ın hayatını konu alıyor. İlk kitap Cengiz Han olmadan önceki dönemi konu alıyor, henüz Timuçin olduğu çocukluk dönemini. Kitapta Timuçin'in çocukluktan gençlik dönemine geçişini, Moğolistan kabilelerini bir araya getirme düşüncesinin nasıl şekillendiğini, zorlu geçen çocukluğunu okuyoruz.

  Kitap çok hızlı ve güzel başladı, yazar uzun ve sıkıcı bir giriş koymamış aksine sizi hemen konunun içine alabilecek türde bir giriş yazmış. Kitabın dili çok akıcı ve okurken şurayı da yazmakla neden uğraşmış demiyorsunuz, kendinizi 12.-13. yy Moğostan'ında göçebe halkla yaşarken buluyorsunuz. En azından ben kendimi kitaba çok kaptırdım ve kitabın dünyasına girdim, okumayı bırakıp yaşamaya başladım bir süre sonra. Kitabın dili kadar kurgusu ve akışı da iyi hazırlanmıştı. Kitaptaki aksiyonu çok beğendim, ne çok fazlaydı ne azdı. Karakterleri de çok sevdim, yazar karakterlerin ruh hallerini okura güzel yansıtıyor ve bu da karakterlerin daha etkileyici olmasını sağlamış. Karakterlerin acımasızlığı beni zaman zaman ürperttiyse de kitaba uygun ayrıntılardı.

  Göçebe yaşam ve Moğollar hakkında da daha çok bilgi sahibi oldum. Biraz acımasız ve ser bir halk. Zor şartlarda atın kanını ve sütünü karıştırarak içmeleri, beslenme tarzı gibi bazı ayrıntılar beni okurken şaşırtmadı değil. Hatta baya garip buldum. :D



  Kitabı okuyana kadar Cengiz Han'la ilgili çok bilgim yoktu, en azından ayrıntılı olarak. Kitapta bir çok şey öğrendim ve sonunda yazar da kendi eklediklerini ve gerçekten farklı olan şeyleri belirtiyor ki bu çok hoşuma gitti. Yazar gerçekten farklı bazı değiştirmeler yapmış ancak hepsi çok yerinde olmuş bence. Cengiz Han gibi güçlü bir insanın hayatını okumak gerçekten çok zevkli ve yazar da bunu başarılı bir şekilde ele alınca ortaya gerçekten güzel bir eser çıkmış.

  Ovaların Kurdu Cengiz Han'ı ben çok beğendim, seriye bir an önce devam etmek istiyorum ve serinin ilerledikçe daha da güzelleşeceğini düşünüyorum. Tarihi roman okumayı seviyorsanız ya da Cengiz Han ile ilgili bir şey kitap tam size göre. Her iki seçeneği yok saysak bile kitap bence okunmaya değer. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim, herkese iyi okumalar. :)

Alıntılar

O duyguları kendisini yok edemeyecekleri bir yere kilitlemek zorundaydı ama nereye kilitlerse kilitlersin, içten içe yanmaya devam edeceğini biliyordu. 
Dünyada adalet diye bir şey yoktu; babasının ölümünden beri bunu artık çok iyi öğrenmişti. İnsanlar bir kez doğduğunda, ruhlar hayatlarından çekiliyordu. Bir adam ya hayatın karşısına çıkardıklarına dayanmayı öğreniyor ya da eziliyordu. 
Gerçek dünyanın hayal gücünden çok daha az tatmin edici olduğunu uzun zaman önce öğrenmişti. 
"Her şey burada başladı," diye fısıldadı Timuçin. "Yeterince gizlendim. Artık dünya benden gizlensin!" 
Sevgi her anne için tuhaf bir şeydi ve mantıkla hiçbir ilgisi yoktu. 
"Bırak kendi yolunu bulsun, Hazar," dedi Kaçyun. "İzlemesi gereken yol, bizim onu götürmeye çalıştığımız yer olmayabilir." 
Biz gümüş halkız, Moğollarız. Sorduklarında, onlara kabileler olmadığını söyleyin. Beni o isimle bilecekler; Cengiz. Evet, onlara bunu söyleyin. Onlara Cengiz Han olduğumu ve karşımda kimsenin duramayacağını söyleyin.

Puanım


4.25

0 yorum:

Yorum Gönder