8 Şubat 2016 Pazartesi

Kızıl Gökler Altında Kızıl Denizler (Centilmen Piç #2) - Scott Lynch | Kitap Yorumu

Scott Lynch
Orijinal Adı: Red Seas Under Red Skies
Seri: Gentleman Bastard #2
Önceki Kitap: Locke Lamora'nın Yalanları
Sonraki Kitap: Hırsızlar Cumhuriyeti
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 696
Baskı Yılı: 2015
Goodreads Puanı: 4.22  (59.451oy)

Arka Kapak Yazısı

"Bizi tarih kitaplarında ararsan en fazla satır aralarında bulabilirsin. Yok eğer efsanelerde ararsan işte orada övüldüğümüzü görebilirsin."

Usta hırsız ve dolandırıcı Locke Lamora ile ölümcüllüğünden hiçbir şey kaybetmemiş Jean Tannen, evlerinin ve geçmişlerinin enkazından kaçmış, Camorr'un Belası ise Camorr'suz kalmıştır. Ancak oradan oraya sürüklenmek Centilmen Piçler için bile bir seçenek değildir, onlar da en iyi yaptıkları işe geri dönerler… Bu kez hedefleri Tal Verrar şehir devleti ve şehrin en korunaklı, görkemli binası Günahane'dir.

Görüp görülebilecek en büyük kumarhane olan ve oradan bir tek sikke çalıp hayatta kalanın olmadığı Günahane, Locke'un direnemeyeceği türden bir hedeftir…

… fakat Locke'un kusursuz suçunun beklemesi gerekmektedir.

Çoksatan serisi Centilmen Piç'in ikinci kitabında Scott Lynch, açık denizlerin ve en alçakçasından kurnazlıkların eksik olmadığı sürükleyici öyküsünü, kırılma noktasına kadar sınanan bir dostluğu anlatarak dokuyor ve sarsıcı kalemiyle okurların hayal dünyasını alabora etmeye devam ediyor.

Yorum

  Locke Lamora'nın Yalanları'na bayılmıştım, harika bir kitaptı ve hal böyle olunca Kızıl Gökler Altında Kızıl Denizler'i hemen okumak istemiştim. Kitabı aldıktan sonra başlamam biraz uzun sürdü çünkü hem kitabı okumayı çok istiyordum hem de serinin diğer kitabı çıkmadığından bu kitabı bitirip beklemekten delirmek istemiyordum, neyse dayanamadım başladım tabii zor bu seriden ayrı kalmak.

  Kitap çok güzel ve hareketli başladı, kahramanlarımız artık Camorr'da değil Tal Verrar'dadır. Yeni şehir, yeni vurgun, yeni düşmanlar... İlk bölümler çok güzeldi, bu seriyi okurken hissettiğim coşkuyu hissettim. Locke Lamora'nın Yalanları'nı okurken o coşkuyu neredeyse tüm kitap boyunca hissetmiştim, zekice kurgu, heyecan verici planlar ve  dolandırıcılığın harmanlandığı kendine özgün dünyası olan bir kitap. Bu bahsettiğim coşkuyu nadiren yaşarım ve Scott Lynch bana bir kaç bölüm değil tüm kitap boyunca bol bol yaşatmıştı, bu yüzden bende yeri ayrıdır. Kızıl Gökler Altında Kızıl Denzler'de o coşkuyu maalesef ki giriş ve sonuçta yaşadım, aradaki bölümlerde pek olmadı ne yazık ki.

  İlk bölümler soygunu ve nasıl olacağını anlamaya çalışırken işin içine başka kişilerin ve olayların girmesiyle her şey karmaşıklaşıp büyüdü. Çok iyi gitti o zamana kadar sonra ise kitabın adını aldığı deniz yolculuğu başladı. Açıkçası o bölümleri çok çok sevmedim, bu hoşlanmadım demek değil sadece Centilmen Piç serisinin genel halinden biraz farklı ve yavaştı, denizcilik terimleri de çok fazla olunca bozuldum açıkçası biraz. o bölümler kötü müydü derseniz kesinlikle değildi bir çok olay yaşandı, hepside gayet iyiydi sadece denizde ki süre bana biraz uzunmuş gibi geldi, kitapta daha az yer kaplasa iyi olurdu diye düşünüyorum.

  Son bölümlere doğru ise kitap yeniden kendini buldu ve nasıl okuduğumu anlamadım, yazar ondan beklediğim her şeyi verdi o bölümlerde, okuması gerçekten çok güzeldi, evet coşkuyu fazlasıyla hissettim o bölümlerde. Hele sonu, çok güzeldi, bir an önce diğer kitap diğer kitap dedirten ve kitaba fazlasıyla yakışan bir son oldu.

  İlk kitaptan farklı olarak bu kitapta harita yer alıyor, aslında ilk ve sonda olmak üzere iki harita var ve ben ikinciyi en arka sayfada oluğu için çok sonra gördüm. O harita Tal Verrar'ın ve sizde benim gibi sonradan değil, Tal Verrar bölümlerini okurken bakın :D

  Kitabın ortamı değişince birçok yeni karakter de dahil oldu doğal olarak. Başarılı karakterlerdi, sevdiklerim de gıcık olduklarımda oldu (bkz. Arhon Stragos (adam çok gıcıktı, hiç sevmedim :D)). Locke ve Jean ise onları gerçekten çok seviyorum ve onları okumak gerçekten çok zevkli.

Locke Lamora'nın Yalanları Scott Lynch


Locke Lamora'nın Yalanları mı Kızıl Gökler Altında Kızıl Denizler mi derseniz? Ben Locke Lamora'nın Yalanları derim, bu kitabı da çok sevdim ama ilk kitap tartışmasız çok iyiydi, bu sanki bir tık geride kalmış. İlk kitabın en sevdiğim yönlerinden biri geri dönüşlerdi, bu kitapta yok denecek kadar azdı, buna üzüldüm biraz çünkü geri dönüşleri normalde de bu seride de seviyorum.
 

  Puan konusunda çok kararsız kaldım, özellikle son bölümlerden sonra tam puan tam puan diyor bir tarafım ancak objektif bakınca kitabın denizde geçen bölümlerinin serinin bir tık gerisinde kaldığını düşünüyorum, bu yüzden 5 üzerinden 4.5'te karar kıldım.

  Kitap çok güzeldi, fantastik severler için mükemmel bir seri. Okumadıysanız hiç durmayın başlayın derim. Üçüncü kitap The Republic of Thieves bir an önce çıkar umarım. İyi Okumalar :)

Puanım


0 yorum:

Yorum Gönder