24 Aralık 2015 Perşembe

İkiz - Dostoyevski | Kitap Yorumu

Orijinal Adı: Двойник (Dvojnik)
Seri: Yok
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 224
Baskı Yılı: 2010
Goodreads Puanı: 3.70  (6,984) 


Arka Kapak Yazısı


  Büyük Rus romancı Dostoyevski'den tam anlamıyla "çılgınca" bir öykü... Yazıldığı günlerde Petersburg aydınları arasında büyük ilgi toplayan, ama tamamlanıp yayımlantıktan sonra başta Belinski olmak üzere pek çok kişi tarafından yerden yere vurulan bir "sara" nöbeti... İkiz, Gençlik yıllarında büyük Rus yazar Gogol'den fazlasıyla etkinlenmiş olan Dostoyevski'nin ilk eserlerinden biri. "Bir Petersburg Poemi" alt başlığını taşıyan roman, Petersburglu "beşinci dereceden memur" Bay Golyadkin'in yakın çevresinde gözden düşmesi ve yavaş yavaş çıldırması üstüne kurulmuş. Bay Golyadkin, her şeyiyle kendisine benzeyen bir ikiz görünce işler karışıyor... Türkiye'de daha önce Öteki ve Öteki Ben adıyla yayımlanan İkiz, edebiyat dünyasına sevmeyenleriyle olduğu kadar hayranlarıyla da damgasını vurmuş unutulmaz bir Dostoyevski anlatısı. Yeni çevirisiyle sunuyoruz.


Yorum


  Dostoyevski'nin İnsancıklar'dan sonra aynı yıl içerinde kaleme aldığı İkiz namı diğer Öteki ya da Öteki Ben. Türkiye'de daha çok Öteki ismiyle tanısak da romanın asıl adı İkiz'miş aslında. 
  
  Ben Can Yayınları'ndan çıkan Sabri Gürses çevirili kitabı okudum ve çok memnun kaldım. Kitabın girişinde bu isim  ve çeviri konusuna Gürses uzun uzun değiniyor. Bu bölümü hem çok beğendim hem de çok yararlı buldum, diğer çoğu çevirmen gibi Öteki olarak çevirmemesini ve bunun nedenini çok güzel kaleme almış. Kitabın bu kısmını okumanızı özellikle tavsiye ederim. 

  Sabri Gürses'in değindiği Öteki ve İkiz arasındaki farkı okurken daha çok anladım ve haklı buldum. Bu yazı da ki şu bölümse beni oldukça şaşırttı ve doğru çevirinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladım;

Sözgelimi, Ergin Altay çevirisinde, Golyadkin’in alışverişinin anlatıldığı üçüncü bölümde şu ifadeler yer alıyor: “... pazarlığını yaptıktan sonra ... dükkânın telefon numarasını aldı... kadın eşyaları satan bir dükkâna girdi ... dükkânın telefon numarasını not etti.” Bu şaşırtıcı bir çeviri hatasıdır, çünkü olay 1840’lı yıllarda geçmektedir, telefonsa 1876 yılında keşfedilmiştir. Bay Golyadkin dükkanların kapı numaralarını almaktadır.
  Belki biraz spoiler içeren bir yorum olacak fakat bunun kitabı okurken bir sorun teşkil edeceğini sanmıyorum. Kitapta Bay Golyadkin ve onun "ikizi" Bay Golyadkin anlatılıyor, aslında Bay Golyadkin'in çıldırması, bunun safhaları anlatılıyor.

  Genel olarak Dostoyevski'nin başarısız bir romanı olarak algılansa da ben öyle bulmadım, tamam eksikleri var belki ancak bence kesinlikle başarısız bir kitap değil. Golyadkin'in ruhsal çözümlemeleri o kadar güzeldi ki Dostoyevski'ye hayran olmadan edemedim. Psikoloji alanıyla uğraşsa Dostoyevski kesinlikle bir numara olurdu diye düşünmemekse imkansız.


  Evet romanın bazı eksikleri vardı, bazı anlaşılmayan noktaları ancak karakterin ruh durumu öyle güzel ve ayrıntılı işlenmişti ki bunlar bana küçük sorunlar gibi göründü. Okuması zor değildi, Golyadkin'e de üzülmeden edemedim :) 


  Sonuç olarak ben beğendim güzel bir romandı, eksikleri olsa da gayet iyi buldum. Okuması ise çok kolay, kısa, güzel bir Dostoyevski romanı. Umarım sizde okur ve seversiniz. İyi okumalar :)



Alıntılar



"Başaramazsam güçlenirim, başarırsam tutunurum ve hiçbir koşulda sinsilik yapmam."
"Bay Golyadkin artık sadece kendi kendinden kaçmak istemiyor, dahası tümüyle ortadan kalkmak, olmamak, küle dönüşmek istiyordu."


Puanım 


0 yorum:

Yorum Gönder