30 Aralık 2015 Çarşamba

Trendeki Kız - Paula Hawkins | Kitap Yorumu

Orijinal Adı: The Girl on the Train
Seri: Yok
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 360
Baskı Yılı: 2015
Goodreads Puanı: 3.84  (426,684 oy)


Arka Kapak Yazısı


  Rachel her gün aynı trene binip aynı çifti izliyordu. Çiftin başına gelenleri bütün ülke duyduktan sonra, hayatlarına dâhil olmaya karar verdi.

Yorum

  Çıktığı tarihten itibaren adını çok duyduğum ve çok övülen kitap olunca, bir de Goodreads Okur Ödülleri'nde en iyi polisiye seçilince Trendeki Kız'ı daha çok merak ettim ve aldıktan kısa bir süre okudum. 

  Kitabın konusu ilgi çekici ve hoş, trende her gün aynı evin önünden geçerek o evi seyrederken bir gün o evdeki olaylara dahil olması.. Bence düşünce gayet iyi ama konunun işlenişini çok beğendiğimi söyleyemeyeceğim. 


  Kitabın 200 sayfası falan hem sıkıcı hem de durgundu, bir de hep Rachel'ı okuyunca insan iyice sıkılıyor. Rachel alkolik ve bildiğin eziğin teki ya, karakter bile olsa böyle şeyler demek istemem ama Rachel ve davranışları beni çıldırttı. Sürekli içip, istikrarsız ve acınası hareketler sergilemesi beni deli etti. Hele o ağlayıp özür dilemeleri yok mu? Rachel'a daha da sinir oldum.


  Zayıf karakterler okumakla ilgili bir sıkıntım yok aslında, hatta farklı şeyleri okumayı severim ama Rachel sinirlerimi çok bozdu. Sürekli ağlayıp saçmalamasa belki Rachel'la da sıkıntım olmayacaktı ama sevemedim, neden Rachel'a bu kadar yükleniyorum? Çünkü 360 sayfa boyunca deli etti beni. Aslında kitaptaki hiçbir karakteri sevmedim, Megan fena değildi ancak o da yetersizdi sanki.


  200'lere geldiğim sıra kitabı internetten bir daha araştırdım, acaba bu polisiye değildi de ben mi yanlış hatırlıyorum diye. Neyse işte 200'lerden sonra kitabın konusu açılmaya biraz daha polisiyeye benzemeye başladı. Olaylar gelişmeye başladıktan sonra kitap daha ilgi çekici bir hale geldi, kurgusunu daha çok sevdim.


  Katil beni şaşırtmadı ama iyi düşünülmüştü, bir çok ayrıntı güzel ayarlanmıştı fakat sunumu beğenmedim. Okurken polisiye okuyor gibi hissetmedim hiç, daha çok sarhoş kadının anıları gibi bir şeydi. Son sayfalar ve ince düşünülmüş ayrıntılar kitaba daha iyimser bakmamı sağladı ama kitabın genelindeki hayal kırıklığını göz ardı etmek zor. Puan konusunda kararsız kaldım 3-3,5 arasında gidip geliyorum. Son sayfalar olmasa o git geli yaşamazdım 2,5 falan verirdim muhtemelen. 


  Goodreads Okur Ödülleri'nde en iyi polisiye ödülü almasını ise yersiz buldum ben, bir çok polisiye okudum ve Trendeki Kız ilk ona girmez okuduklarım arasında. Ve kitabın bende kalıcı iz bırakacağını sanmıyorum, okudum, iyiydi olmasa da olur kitaplardan biri oldu benim için. Kesinlikle okumalısınız diyemem ama akıcı bir kitaptı, zaman geçirmek için uygun. İyi okumalar :)



Puanım


3 yorum:

  1. Gerilim veya Polisiye kitaplarının en büyük özelliği bu Çok iyi kurgu olması gerekmektedir :) Çekmeli Bir inadına almadığım kitap daha :) İyi,ki almamışım diyorum şuanda senide okuyunca Teşekkür ederim paylaşım için....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okumasan da bir şey kaybetmeyeceğin bir kitap bence. Kurgusu zayıfı bu büyük eksiklik. Kitabın insanda iz bırakan tarafı yok şuan çoğu şeyi unutmuş durumdayım, daha güzel kitaplara zaman ayır bence de. Sevgiler. 😊 😊

      Sil
  2. Good news book lovers, The Girl On The Train Audio-book is officially available on AudioBooksNow.

    YanıtlaSil