26 Kasım 2016 Cumartesi

Kitap Önerisi : Millennium Serisi | Öneri Atölyesi

    Herkese merhaba arkadaşlar! Bu cumartesi öneri köşemizde hepinizin yakından aşina olduğu bir seri var: Millennium serisi. Bu seriyi önermemizin sebebi; kitabın birçok yönden birçok okuyucuya hitap etmesi elbetteki. Aksiyon ararsan bu seride, entrika ararsan bu seride, aşk ararsan bol miktarda var. Gerilim ve bol dövüş sahnesi desen her santimde görebilirsin. Karakterlerinse orijinal fikirleri ve marjinal tarzları ile sizleri büyüleyeceğinden eminim. Şahsen en sevdiğim kitap karakterlerinin en başlarında Lisbeth Salander karakteri geliyor ki oda bu serinin medarı iftiharı oluyor. Onun kendine has dünyası, dünyayı ve insanları takmayan rahat ve umursamaz halleri, korkusuzluğu, punk tarzı beni adeta hayran bırakıyordu. Gelde böyle bir karakterle ve sağlam bir kurguyla dolu olan bu seriyi sevme şimdi.


Ejderha Dövmeli Kız:Millennium serisinin ilk çıkan ve çıktığı andan beri en çok satanlar listesine girerek epey ses getiren kitabı Ejderha Dövmeli Kızdır. Hem kitabın kapak tasarımı, hem isminin orijinalliği, hem arka kapak yazısı daha almadan okuyucuları mest edip kapış kapış her ülkede satılmıştır. Şahsen ben dövmeleri ve ejderhayı ayrı ayrı sevdiğimden sırf ismi bile cezbedici geldiği için içeriği ne olursa olsun diyerek almıştım zamanında. Bu kitapta olaylar büyük bir gizemle başlıyor. İlk olarak kitabın ana karakterlerinden birisi olan Mikael Blomkvist tanıtılıyor ardından olaylara Lisbeth Salander dahil oluyor. Bunun dışında Erika Berger gibi diğer karakterleri de bu kitapta tanımış oluyoruz. Kitapta tarihi bir olayın araştırılmasının isteyen ve bu yüzden de Mikael ile yolları kesişen Bay Vanger'in gizemli aile hayatına ve geçmişine tanık oluyoruz. Kitapta ürpertici ve gerilim dolu sahneler olduğu kadar meraktan diken üstünde okuyacağınız bir çok gizemde hakim. İlk kitaptan itibaren seriye aşık olacaksınız.


Ateşle Oynayan Kız: Serinin ikinci kitabı ise Ateşle Oynayan Kız. Bu kitabın ilk kitapla benzerliği yine geçmişle bağlantılı olması. Ancak bu sefer ki geçmiş yan karakterlerden birinin değil kitabın ana karakteri Lisbeth Salander'in geçmişi. Bu marjinal, kimsesi olmayan ve kendi halinde yaşayan kızın da bir geçmişi, çocukluğu, ailesi olduğu bu kitapta ortaya çıkıyor. Ne aile ama... Bu kitap sayesinde bir parçada olsa Lisbeth'in bu kadın savunuculuğu, bu şiddete meyilli tavırları, hayata bakış açısı nereden geliyor onu öğrenmiş oluyoruz. Psikologlar boşuna söylemiyorlar "çocukluğunuza inelim" diye. Ancak mesele Lisbeth'in geçmişi değil. Lisbeth'in geçmişte yaşadıklarının etkisinin yıllar sonra günümüzde aksiyonlu bir koşuşturmaca ve gerilim hattına dönüşmesine sebep olan sırlar. Bu kitabı da nefes kesiciydi ve bana göre ilk kitabın durgunluğuna göre biraz daha hareketliydi. Kesinlikle okunmaya değer.


Arı  Kovanına Çomak Sokan Kız:Bu seri öyle mükemmel bir seri ki yazar her kitapta çıtayı bir tık yukarı taşımaya bayılıyor. Bu kitapta gerçekten Lisbeth arı kovanına çomak sokmuş olmalı çünkü kitapta olaylar çok karışıyor ve esas kızımız Lisbeth fena halde köşeye sıkışıyor. Ona bu sıkıştığı yerde kim yardım edecek, kurtarıcısı kim olacak dersiniz. Tabiki kitabın bir diğer baş karakterinden başkası değil. Kitapta ilk kitaplarda olmadığı kadar bol aksiyon, macera, kaçma-kovalamaca, dövüşme bölümleri, ölümler ve gizem mevcut. Lisbeth ise etrafı kızgın arılar tarafından sarılmış sokulmayı bekliyor. Kendi paçasını kurtarmak için yapabileceği tek şeyse ya hayatına bir daha almak istemediği tek kişiye güvenmek yahut üstün hackerlık yeteneklerini kullanarak herkesin elini kolunu bağlamak. Elbette Lisbeth Salander'den bahsediyoruz. Er ya da geç her şeyden sıyrılmanın bir yolunu bulur. Şimdiye kadar hep bulmadı mı zaten?


Örümcek Ağındaki Kız:Bilmeyenler için söyleme gereği duyduğum bir bilgi var sonrasında kitabın tanıtımına geçeceğim. Seri bir üçleme olarak başlamıştı ancak yazar Stieg Larsson daha sonradan seriyi uzatma kararı almıştı. Üçüncü kitap ise biraz açık uçlu bitmişti. Dördüncü kitabı yazmak kısmet olmadan yazar öldü ve seri bir nevi yarım kalmış oldu. Bu durumda böyle efsanevi bir serinin bitip gitmesindense bunu uzatmak için koltuğu devralan kişi de David Lagercrantz oldu. Hakkını da vererek devam ettirdiğini düşünüyorum. Tabi ilk üç kitapla sonuncusunu kıyasladığınızda farklılık hissediyorsunuz ancak farklılık her zaman kötü bir şey değildir. Bu kitap diğer kitaplara kıyasla bize karakterlerin iç dünyasını ve geçmişini daha yakından görme fırsatı tanıdı. Üstelik okumaktan zevk aldığım hackerlıkla ilgili birçok bölümün yer aldığı bir kitaptı. Lisbeth yine bir beladan yeni kurtulmuşken kendisini bambaşka bir belanın içine atmıştı. Bu kitapta diğer kitaplara göre Lisbeth eski Lisbeth'ten bir tık farklıydı. Sanki biraz daha duygularını gösterme eğiliminde, daha iyimser, daha şefkatli ve daha korumacıydı. Öyle ki cesaretini ve güçlülüğünü bu kitapta diğer kitaplardaki gibi kendini kurtarmak ve hayatta kalmak uğruna değil, başkaları için kullanıyordu. Fazla fedakardı. Bu beni çok fazla rahatsız etmese de ben onun karanlık yönünü daha çok sevmiş ve benimsemiştim. Ve içimden bir ses bu yazarın Larsson'a göre daha yufka yürekli olduğunu ve Lisbeth'i serinin ilerleyen kitaplarında topluma kazandıracak kadar yumuşak hale getireceğini söylüyor. Umarım yanılıyorumdur. Kitap aşırı aksiyonlu ve çokça merak uyandırıcıydı. Kesinlikle serinin devam etmesi gerektiğini düşünüyorum.

    Serinin şimdilik tüm kitapları bunlar. En beğendiğim kitabı, üçüncü kitabı olsa da hepsini okumaktan çok ayrı bir zevk aldım. Mutlaka okunması gereken bir seri. Öylesine popüler ki okumayan kaldığını da pek düşünmüyorum. Filmi bile çekildi. Ben her zaman kitapların okunmasından yana olsam da filminin de uzun süre ses getirmesinden dolayı onu da merak ediyorum. Tüm kitapları ayrı ayrı beş puanı hakediyor. Bu seriyi kaçırmayın derim. Üstelik tam bu yazıyı yayınladığım sıralarda Idefix'in düzenlediği kitap fuarında set şeklinde dört kitaba asıl fiyatlarından çok daha kârlı şekilde sahip olabilirsiniz. Bu fırsatı kaçırmayın derim. (Reklam da yapmış oldum :)) Herkese iyi okumalar. Pişman olmayacaksınız :)

18 yorum:

  1. Ben sadece birinci kitabı okumuştum,aynı zamanda da kitaplığıma katmıştım.Çok hırslandım.Gidip diğer kitapları satın alıp (ya da kütüphaneden alıp) okuyucam en kısa zamanda ^^
    Yorum için teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bende yorumunuz için teşekkür ederim. Kütüphanelerde bulunuyor. gidip okuyun kaçırmayın derim. keyifli okumalar :)

      Sil
  2. Biraz önce birinci kitabın son sayfasını kapattım ve senin yazınla karşılaştım :) Çok farklı bir kitaptı dediğin gibi her şey var ve tam bitti derken yeni şeyler oluyor.İkinci kitap Salander ile alakalı dedin ya daha bir merak ettim.En kısa zamanda okumak için sabırsızlanıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet. Olaylar dur durak bilmiyor aynen söylediğin gibi. Bence araya zaman veya farklı kitpa okumadan aklındakiler tazeyken hemen ikincisini de oku. Sevgilerle :)

      Sil
  3. Merak ettiğine ve okuduğuna değecek şüphen olmasın :)

    YanıtlaSil
  4. 4.kitap iyi fakat Larsson olmadığı çok belli , keşke Larsson'un notlarından da faydalanabilseydi yazar , neyse... bu arada seri en başında Larsson tarafından 10 kitap olacak şekilde düşünülmüş , :D sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorum için teşekkürler. Evet belli oluyor yazar farklılığı

      Sil
  5. Ben de üç kitabı kutulu olarak alıp, iki yıl önce okumuştum. Son çıkan kitap hakkında sana katılıyorum, yine da karakterleri özlemiştik ve iyi geldi :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet özlem gideriyorsun. Sıradaki kitabını da okuruz tahminimce :)

      Sil
  6. Seri çok dikkat çekici, efendim. Henüz okumadım ama aklımda :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet gerçekten dikkat çekici bri seri. Vakit olduğunda mutlaka okunmalı :)

      Sil
  7. Sanırım okumayan ender insanlardan biriyim elimde olmadığı için yakın zamanda okuyabileceğimi sanmıyorum ama bakalım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kütüphanelerde var. Elinize geçer geçmez okuyun derim :)

      Sil
  8. Bu seriyi tabii ki duydum ama okumadım. Bir arkadaşım da çok sever kitaplarını. Denk gelirsem okumak isterim ama hem dört kitap olması hem de her kitabın tuğla kalınlığında olması gözümü karartıyor :-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında o korktuğumuz tuğla kitaplardan çıkmıyor mu şaheserler Şule Hanım.:) kalın ama son derece akıcıdır bir okumaya başlarsanız ne demek istediğimi anlarsınız. Yorumunuz için teşekkür ederim :)

      Sil
  9. Güzel paylaşım olmuş :) Tabi ben hangi ara alıp okurum kısmındayım. Yığınla kitap beni bekler bende bir türlü okuyamam :) Ne olur bilinmez Sümeyye Çocuk kitapları var mı tavsiye edebileceğin bu aralar onun arayışı içersindeyim ????

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öncelikle yorumun için teşekkür ederim. Çocuk kitapları hakkında pek bilgim yok kardeş filan olmayınca ancak eğlenceli bilgi serisi filozof çocuk serisi gibi seriler hem öğretici hem eğlendirici mesela. Küçük yeğenim canavar peşinde diue birçok kitaptan oluşan seriyi severek okuyordu. Macera dolu çizimleri eğlenceli bir kitap. Manga ve çizgi roman tarzında gizemli ve macera dolu tılsım serisini önerebilirim mesela. Gülten dayıoğlu kitapları da övülüyor. Yine de uzun ve eğlenceli seriler okumasını öneririm çocukları hem eğlendiriyor hem öğretiyor :)

      Sil
  10. Bu gün başladım kitapta çok fazla isim var pür dikkat olmazsan ipin ucu kaçıyor. Kitap bittiğinde görüşlerimi yazarım.

    YanıtlaSil